31 Mart 2014 Pazartesi

Volkswagen Golf 40 Yaşında!

Takvimler 29 Mart 1974'ü gösterdiğinde, seri üretim ilk Volkswagen Golf üretim hattından inmişti. O zamanlar ben Dünya'ya daha inmemiştim tabii, ama Golf'ün nesiller boyu süregelen başarısını birçok kere okudum ve çevremdekilerden işittim.

Segmentinin referans modeli olarak kabul edilen Golf'ün benim hafızamdaki ilk yer edişi ise, 90'lı yılların sonuna dayanıyor. Bir aile dostumuz, üniversiteyi kazanan oğluna o zamanlar 4. nesliyle satışta olan bir VW Golf hediye etmişti. İlk defa otomobili olan oğlunun o sevinci, belki de benim otomobile olan merakımı destekleyen faktörlerden biriydi. Bu sebeple, kıyısından köşesinden de olsa Golf benim için özel modellerden biri. Bugün 40. yılını dolduran Golf, kim bilir sizin için ne "anlam"lar, ne "ilk"ler ifade ediyor..

Karşınızda, 7 nesliyle 40 senede 30 milyonun üzerinde satan VW Golf'ün fotoğraflarla değişimi.

27 Mart 2014 Perşembe

Hyundai, Mazda ve Kia, 2014 Red Dot Tasarım Ödülü'nün Sahibi Oldu

Red Dot Tasarım Ödülleri, 1955 yılından beri ürün tasarımı, iletişim tasarımı, ve tasarım konsepti olmak üzere üç dalda veriliyor. Red Dot değerlendirme jürisi, değerlendirme yaparken ürünün fonsiyonelliği ve dayanıklılığından tutun da kalite ve çevreciliğine kadar tasarımının her detayına bakıyor. Ürün tasarımının altında yer alan araç tasarımı kategorisinde, her yıl kara, su, ve hava araçları Red Dot ödülüne sahip olmak için uğraşıyor. Akselerasyon'u ilgilendiren kısım olan otomobillerde ise, başarı bu sene Uzakdoğuluların yanındaydı. Hyundai, Mazda ve Kia, Red Dot Tasarım Ödülü'nün sahibi oldu.
2014 Hyundai Genesis
Hyundai, yeni Genesis ve Türkiye'de üretilen i10 modelleri ile; Mazda, yeni "Mazda 3" modeli ile; Kia, yenilenen Soul modeli ile Red Dot Ödülü'nün sahibi oldu.
2014 Hyundai i10
Hyundai, iki modeli -Genesis ve i10- ile Red Dot ödülünün sahibi olarak 2014 Red Dot Ödülü'ne damgasını vurdu. i10 ve yeni Genesis, Hyundai'nin "Fluid Sculpture 2.0" olarak adrandırılan yeni tasarım dilini yansıtan ilk modeller. Red Dot ile taçlandırılan yeni tasarım anlayışı, yakında tüm Hyundai model ailesini etkisi altına alacak.
2014 Mazda 3
Mazda'nın yeni tasarım dili, yeni Mazda 6 ve ardından yeni Mazda 3 modelleriyle geçtiğimiz yıllarda kendini göstermişti. Son derece akıcı ve seksi hatlara sahip ve "KODO-Hareketin Ruhu" adı verilen tasarım dilinin başarısı, 2013 yılında Mazda 6'nın Red Dot'ı kazanmasıyla onaylanmıştı. 2014 yılında ise Mazda 3'ün Red Dot Ödülü'ne kavuşması yeni tasarım dilinin başarısını perçinlemiş oldu.

25 Mart 2014 Salı

Fast and Furious 7'de Paul Walker Ölmüyor

Walker'ın yolcu koltuğunda oturduğu Carrera GT, kazadan sonra tanınmaz hale gelmişti. 
Hatırlarsanız, Fast & Furious (Hızlı ve Öfkeli) film serisinin yıldızlarından Paul Walker geçtiğimiz Kasım ayında geçirdiği bir kazada hayatını kaybetmişti. Walker hayatını kaybettikten sonra akıllara gelen sorulardan biri, Walker hayattayken çekimleri başlamış serinin yeni filmi Fast & Furious 7'nin geleceği ile ilgiliydi. F&F 7 hakkında geçtiğimiz günlerde The New York Daily News gazetesinde açıklama yapıldı.
Paul Walker
Açılamaya göre filmin yapımcısı Universal Studios, filmin senaryosunu değiştirme kararı almış. Yeni senaryoya göre Walker ölmüyor, sadece filmdeki FBI ajanı görevinden emekli olarak filmden ayrılıyor. Filmin geri kalanında Walker'ı oynaması için dört farklı dublör seçilmiş. Bu dublörlerin ses ve yüzleri ise, bilgisayar kullanılarak Paul Walker'a benzetilecek. Bu sayede film yapımcıları bir şekilde Walker'a olan son hürmetlerini göstermiş oluyor.

Filmin 10 Nisan 2015'te vizyona girmesi planlanıyor. Türkiye'deki vizyon tarihi değişiklik gösterebilir.

23 Mart 2014 Pazar

Otomobille Türkiye Turu ve Markalaşmış Yollar Üzerine Bir Yazı

Şu anda okuduğunuz yazıyı aslında dört ay kadar önce yazmayı planladım, ama bir türlü oturup da yazmaya başlayamadım. Neyse ki konu güncelliğini kaybetmeyecek türden olduğu için geç kalma gibi bir derdim yoktu aslında. Başlıktan da çıkarabileceğiniz gibi bu yazı "Yollar" hakkında. 

Böyle bir konuda yazmanın nereden estiğini öğrenmeniz için ilk önce 30sn bile sürmeyen aşağıdaki videoyu izlemeniz gerekiyor.
Yukarıdaki Fiat reklamı, (ki şu anda reklam amaçlı paylaşmıyorum!) bugün yayından kalkmış olsa da dört ay kadar önce sinema salonunda film beklerken uzun uzadıya oynatılan "sıkıcı" ve "gıcık" reklamların arasındaydı. Ben de bu reklamla -TV seyretmediğim için- ilk olarak sinemada karşılaşmıştım. Otomobille Türkiye (ve hatta Avrupa) turu yapma hayali olan birisi olarak, bu reklam haliyle diğer "sıkıcı"lar arasından sıyrılıp ilgimi çekti. Reklamdan sonra ise, bir düşünme hali içine girdim. 
Reklamdan gazı alıp hemen kendi hayalime döndüm ve Türkiye'yi otomobilimle dolaşsam acaba hangi rotayı takip ederdim diye düşünmeye başladım. Ege & Akdeniz kıyıları mı, Karadeniz kıyıları mı, yoksa Edirne'den Hakkari'ye bir köşeden diğer köşeye çizdiğim bir köşegen mi ana rotam olurdu? Sonra farkettim ki kendi tekelinde yemeği, coğrafyası, yada tarihi ile "markalaşmış" şehirlerimiz olmasına rağmen onları birleştiren markalaşmış yollarımız maalesef yok. Bu noktada ise, aklım 2013 yazında ailemle birlikte bir kısmında otomobil yolculuğu yaptığımız Amerika'daki ünlü "Route 66"ya gitti. 

18 Mart 2014 Salı

2014 Renault Megane Sport Tourer

2014 Renault Megane Sport Tourer
Geçtiğimiz hafta sonu Renault'un davetiyle Antalya'da düzenlenen Yeni Megane tanıtım organizasyonuna katılmıştım. (Lansman notlarımı buradan okuduğunuzu tahmin ediyorum.) Yoğun etkinlik programında zaman yaratıp özellikle Sport Tourer, yani Megane'ın station karoserli modeliyle vakit geçirdim. 
Renault Megane Sport Tourer
2014 Renault Megane Sport Tourer
Neden HB değil de Sport Tourer diye soracak olursanız, sebebin tamamen psikolojik ve korumacı tavrımdan ötürü olduğunu söylerim. Ülkemiz insanlarının sedan fanatikliği, yok denecek kadar az sayıda station satılmasına sebep oluyor. Hatta, az satışlı station pazarı yüzünden bazı station modelleri Türkiye'ye hiç ayak basmıyor bile. Hal böyle olunca, ben de station'lara türü tehlikede olan endemik bitki edasıyla yaklaşıyorum. Renault Megane Sport Tourer segmentinin en çok satan station modeli olduğu için sokaklarda rakiplerine kıyasla daha fazla boy gösterse de ben ona yine yardıma muhtaç bir station edasıyla yaklaştım. Sport Tourer'ı bir kez bulmuşken bırakmadım. Tüm ayrıntılarıyla bu yazının kahramanı 2014 model Megane Sport Tourer!
2014 Renault Megane Sport Tourer
2014 Renault Megane Sport Tourer
Sürüş

Lansman boyunca 1.5 dCi 110 beygir motor ve EDC otomatik şanzıman kombinasyonunu hem HB hem de Sport Tourer'da kullanma şansım oldu. İki gövde de 170-180 km/h hızlarda stabil yapısını koruyor. Virajlarda ise, Sport Tourer'ın arkadaki fazlalığı kendini belli ediyor. Ani direksiyon hareketlerinde ve virajlarda arkadaki 524 litrelik bagajı hissediyorsunuz.

17 Mart 2014 Pazartesi

Renault Yeni Megane Lansmanı, Antalya, 14-15 Mart 2014

Yeni Renault Megane 2014
Megane, kuşkusuz Renault denince akla gelen ilk modellerden biri. Aynı zamanda Renault'un en çok tercih edilen ve en uzun süre üretimde kalan modellerinden biri olan Megane, Türkiye'de de büyük bir kullanıcı kitlesine sahip. 2008 yılından beri 3. nesliyle yollarda olan otomobil, 2014 model yılı için makyajlandı. Önümüzdeki ay başında Türkiye'de satışa sunulacak Yeni Megane, geçtiğimiz hafta sonu Antalya'da düzenlenen bir organizasyonla basına tanıtıldı.
Renault Türkiye, Yeni Megane lansmanında alanında lider bloggerları Antalya'da ağırladı. 
12-15 Mart tarihlerinde Antalya'da düzenlenen organizasyonun ilk iki ayağında yazılı otomotiv basını ile gazetecilerden oluşan iki farklı grubu ağırlayan Renault Türkiye, son gün ise otomobil, teknoloji ve lifestyle bloggerlarından oluşan karma bir "online" mecra grubunu ağırladı. Ben de Renault Türkiye tarafından son kafilede yer alması için organizasyona davet edilen 13 bloggerdan biriydim.
Seçmece bunlar seçmece :)
Yeni Megane Tanıtım Organizasyonu, Antalya Havalimanı'na iner inmez başladı. Renault Türkiye İletişim Müdürü Umut Canpolat'ın kısa karşılama konuşmasından sonra etkinlik programı, bize eşlik edecek otomobillerdeki motor-şanzıman kombinasyonları ve sürüş rotaları hakkında bilgiler verildi. Bilgilendirmenin ardından, her katılımcı otoparkta bizi bekleyen Yeni Megane'lardan birini seçti. Organizasyon kusursuzdu; navigasyonlar ayarlanmış, olası kaybolmalara karşı her araca bir telsiz konmuştu. Su, şeker, ıslak mendil gibi küçük, fakat yüz güldüren detaylar da araç içindeki bilimum saklama gözlerinde bizi bekliyordu. Herkes otomobilleriyle eşleştikten sonra konvoy halinde Vedat Milor'un anlata anlata bitiremediği ve Antalya'nın en ünlü restaurantı diye anılan 7 Mehmet'e doğru yola çıktık. Dışarıda, deniz manzaralı masamızda yanıbaşımızda çimlerde duran Yeni Megane'ımızla birlikte yemekğimizi yedik. Vedat Milor'un dediği kadar varmış, Antalya'ya giderseniz mutlaka ama mutlaka 7 Mehmet'e yolunuz düşsün! Bu arada yaklaşık 25 km süren bu ilk parkurda 1.5 dCi 110 bg motora ve EDC otomatik şanzımana sahip GT-Style donanımlı Yeni Megane HB'i kullandım. İç mekanda dikkatimi ilk çeken yenilik, R-Link adı verilen yeni multimedya sistemiydi. Tomtom destekli navigasyonu da sahip olan sistem Türkçe dil desteği, sorunsuz çalışması ve kolay kulanımıyla benden yüksek not aldı. Bol radarlı ve düşük hız limitli Antalya yollarında limitleri deneme şansım olmasa da konfor anlamında Megane, kendinden bekleneni veriyor. 
Karşınızda ilk sürüş parkurundaki arkadaşım! Camlardaki gri etiket, GT-Style donanımı ve 1.5 dCi 110 bg EDC motorun habercisi.

Honda Türkiye Gebze Fabrikası Teknik Gezisi Notları

Honda Türkiye Gebze Fabrikası
Otomotiv her zaman Türkiye'nin hatta tüm dünyanın gözde sektörlerinden biri olmuştur. Biz de Yeditepe Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Kulübü olarak bunu kaçırmadık ve sene başında otomotiv sektörlerinin öncü gelen markalarını ve fabrikaları araştırdıktan sonra Honda da karar kıldık. Uzun uğraşlar sonunda ayarladığımız Honda'ya , teknik gezimizi geçen hafta perşembe günü gerçekleştirdik. Sabah erkenden Yeditepe Üniversitesi rektörlük önünde toplandık, tabii her zaman ve her yerde olduğu gibi geç kalmalar, uyanamamalar olmadı değil. Fire vererek de olsa, servislere bindik ve yolculuğumuza başladık. Eğlenceli ve bol kumanyalı yolculuğumuzun ardından geç Honda Gebze Fabrikası' na ulaştık.

Fabrikanın girişinde kimliklerimizi vererek ziyaretçi kartlarımızı aldık. Ardından Esra Hanım bizi kapıda karşıladı ve şirket sunumunu dinlemek üzere toplantı odasına girdik. Japon firması olan Honda Türkiye'nin Türkiye pazarındaki sıralamasından ve gelirlerinin büyük bir kısmının ihracattan sağlandığından bahsetti Esra Hanım. Şirketin etik değerlerine de değindi. Honda Türkiye 'nin en büyük ilkesinin eşitlik olduğunu ve şirketteki herkesin ünvan farketmeksizin beyaz önlük giydiğini öğrendik. Yani Honda Türkiye' de çalışmak istiyorsanız departmanlar arası geçişler oldukça kolay, çünkü Honda'nın eşitlik ilkesi herkese kendini geliştirme şansını fazlası ile veriyor.

Şirket sunumunun ardından hepimiz beyaz önlüklerimizi giydik, yeşil Honda şapkalarımızı taktık. Şimdi sıra fabrikayı gezmeede ve Honda Cıvıclerin yapım aşamasını incelemekte idi !  İlk önce depo kısmına gittik, ardından pres kısmına geçtik. İki yerde de dikkatimi en çok çeken şey fabrikadaki düzen olmuştu. Fakat kaynak kısmına geçtiğimizde bu fikirden uzaklaştım çünkü fabrika fazla manueldi. Robotların az oluşu, fabrikada fazlası ile insanın çalışması ve otomasyonun zayıf olması  fabrikadaki karmaşayı artırıyordu. Kaynak kısmını iş güvenliği ve bizim güvenliğimiz açısından çok gezemeden, boyahane kısmına geçtik. Boyahane dışarıdaki krokide anlatıldıktan sonra aslında terimlerini en çok anlayabildiğim bölüme yani montaj hattına geçtik. Boyanan arabalar dollyler sayesine montaj hattına geliyor, kapılar çıkarılıyor ardından her kabinde 7 dakika kalarak üstteki ray sistemi ile bir sonraki kabine geçiyor. Montaj hattında aynı anda 42 araba çıktığını öğrendik. Montaj hattını da gezdikten sonra fabrika gezimizi sonlandırdık.

Honda Türkiye teknik gezimiz için anı fotoğraflarımızı çektirdik, teşekkürlerimizi sunduk ve üniversiteye dönmek için yola çıktık ama malesef ellerimiz boş dönmek zorunda kaldık. Çünkü küçük bir hediyemiz bile yoktu. :(
Honda ile ilgili kafamda soru işaretleri oluşmadı değil. Bir endüstri mühendisi  adayı olarak kendimi Honda'nın alışılagelmiş düzeni içerisinde kendimi nasıl yetiştirebilirim? Japon firması olduğunu ve bazı yenilikler için Japonya'nın yardımı olması gerektiğinden bahsetmişti Esra Hanım. Bu da benim için başka bir soru işareti oluşturdu.  Kısıtlamalar arasında ne kadar ilerlenebilir ki dedim kendi kendime.

Bence Honda Türkiye Türkiye'deki imajını yükseltme kısmına biraz daha önem vermeli diyorum ben. Böylece sunulabilecek imkanların da artacağını düşünüyorum. Her ne kadar ihracat  Honda Türkiye için önemli bir pay olsa da Türkiye pazarındaki pazar payı da yaptığı marka çalışmaları ile daha fazla yükselebilir.

Bu yazılık benden bu kadar. Bir sonraki teknik gezi durağı yazımızda görüşmek üzere :)

Elif Derya Mercan
Hayal Ekspresi Blogu Yazarı 


--İlginizi Çekebilecek Diğer Fabrika Gezisi Yazıları-- 

Hyundai Assan İzmit Fabrikası Teknik Gezisi notlarını okuyun. 
Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye A.Ş. Sakarya Fabrikası Gezisi notlarını okuyun.  

6 Mart 2014 Perşembe

Üçüzler Yenilendi: Peugeot 108, Citroen C1, Toyota Aygo

Peugeot 107, Toyota Aygo, Citroen C1
Peugot-Citroen-Toyota üçlüsü vakt-i zamanında şehir içi otomobili üretmek için bir ortaklık yaptı. Amaç, geliştirme ve üretim masraflarını azaltmaktı. Yapılan ortaklığın ilk meyvesi olarak 2005 yılında Peugeot tarafında 107, Citroen tarafında C1, Toyota tarafında ise Aygo model ismiyle satışa sunuldu. Bugüne kadar üç modelde yaklaşık 750-800 biner adet satıldı. Üç marka da şehir içi otomobillerinin satış başarısından memnun kalmış olacak ki bugün üçüzlerin yeni nesilleri, 2014 Cenevre Otomobil Fuarı'nda tanıtılıyor.
Peugeot 108
Peugeot 108
Aynı altyapıyı, aynı mekanik aksamı ve iç mekan tasarımını paylaşsalar da üç otomobil de dış tasarımlfarklılaşıyor. Üç modelde kendi markalarının tasarım detaylarına sahipler. İlk nesilde olduğu gibi ikinci nesilde de Toyota Aygo en farklı tasarımı sunuyor. Peugeot 108 ve Citroen C1, Aygo'ya kıyasla daha benzer dış tasarımlara sahipler. Üçüzlerin ikinci neslinde; Peugeot daha sofistike bir tasarıma yönelirken, Citroen cesur ve gözü pek tasarım çizgisini sürdürüyor. Toyota ise, daha genç ve eğlenceli bir tasarım yaratmış. Aygo'nun fuardan önce yayınlanan teaser videosunda, "eğlenceli" tasarım vurgulanmıştı.

4 Mart 2014 Salı

Apple, CarPlay ile Otomobillere Giriş Yapıyor

Cupertino, ABD merkezli teknoloji devi Apple, kişisel akıllı asistanı Siri'yi otomobillere taşıyacağını geçtiğimiz yıllarda duyurmuştu. İlk duyurudan sonra ise, konuyla ilgili Apple cephesinden hiçbir gelişme açıklanmamıştı. Ta ki düne kadar. Volvo, Apple ile yaptığı işbirliğini Cenevre Otomobil Fuarı'ndan bir gün önce bir basın bülteniyle duyurdu. Apple'ın araç içi sisteminin ismi CarPlay olurken CarPlay'e sahip ilk Volvo, yeni XC90 olacak.
Volvo ile eşzamanlı olarak Apple cephesinden de CarPlay ile ilgili basın açıklaması yapıldı. Apple, CarPlay'i iPhone'u araç içinde çok daha güvenli ve kolay kullanma yolu olarak tanımlıyor. CarPlay, araç içinde orta konsolda yer alan multimedya ekranını kullanıyor. iPhone'da Siri ile yapılabilen tüm aksiyonlar CarPlay'de de yine Siri sayesinde yapılabilecek. Yani sürücüler sadece konuşarak iPhonelarındaki arama, mesajlar, haritalar, müzik uygulamalarına erişebilecekler. Sesle kontrol dışında ise, dokunmatik ekran ve kontrol tuşları ile de CarPlay'i kontrol etmek mümkün olacak. Ayrıca, Spotify gibi bazı Apple üretimi olmayan uygulamalar da CarPlay üzerinden kontrol edilebilecek.

3 Mart 2014 Pazartesi

Motosikletli Yaşama Geçiş Arifesi ve Eurasia Moto Bike Expo 2014 Notları

1.5 sene önce İstanbul'a yerleştiğimin daha ilk haftasında -o zamana kadar aklımda hiç yokken- motosiklet almayı kafaya koymuştum. Neden mi? Çünkü, 19 yıldır adam akıllı trafik nedir bilmeyen bir İzmirli olarak 18.30 sularında E-5'te bir otobüsün içinde İstanbul trafiğinde mahsur kalmanın ne demek olduğunu deneyimlemiştim. İlk zamanlarda koskoca otoyolda trafiğin durmasına pek anlam veremesem de bugün E-5'i trafiksiz gördüğüm zaman yadırgıyorum. Bugün, İstanbul'da yaşamanın gereklerinden birinin motosiklet sahibi olmak olduğunu düşünüyorum. Bu sebeple, en yakın zamanda motosikletli hayata geçmek için çalışmalarıma kısa bir süre önce başladım.

Motosiklet alma kararımı aileme açıkladıktan sonra evlatlıktan reddedilmeye(!) kadar varan motosikletten soğutulma sürecine tabi tutuldum. Bugün hala süren bu sürece rağmen yılmadım, ve 2013'ün son aylarında ehliyetimdeki B harfinin yanına A2'yi yazdırmaya hak kazandım. Bu değişimin üstüne de Eurasia Moto Expo 2014'da Türkiye pazarına tanıtılacak olan yeni Vespa Primavera'yı incelemek için Ferco Motor'dan davet aldım. Böylelikle hem Vespa'nın yeni modelini inceledim hem de motosikletlerle çevrili bir gün geçirdim. 
Motosiklet dünyasına yeni biri olarak fuardan öğrendiklerim ve aklımda kalan notlar ise şu şekilde: