30 Aralık 2013 Pazartesi

Araç Paylaşım Sistemi YOYO İzlenimleri

Bugünlerde "Yoyo" deyince, aklınıza at-çek hareketini yapmak suretiyle oynadığınız çocukluk oyuncağınız gelmesin. İstanbul'dakiler zaten anlamıştır neyden bahsettiğimi, ama İstanbul'da yaşamayanlar için açıklayayım. Yoyo, İstanbul merkezli saatlik araç kiralama şirketi. Günümüz Yoyo'sunda bu sefer kullan-bırak hareketini yaparak saatlik araç kiralayıp süresi bittiği zaman aracı geri bırakıyorsunuz.

Geçtiğimiz yaz Amerika'da geçirdiğim süre boyunca Zipcar'ı (oraların Yoyo'sunu) bolca gözlemlemiştim. Avrupa'daki araç paylaşım sistemleri car2go ve DriveNow hakkında da bilgim vardı. Hal böyle olunca yurda döndüğümde aklıma ilk gelen "Türkiye'deki araç paylaşım sistemleri ne durumda peki?" sorusu oldu. Önce, Türkiye'de hizmet veren üç araç paylaşım şirketini kağıt üstünde derinlemesine karşılaştırdım. Sonra, üç şirketi de pratikte denemeye başladım. Diğer iki şirketin ardınan geçtiğimiz cuma günü Yoyo'yu da deneyip pratikte kullanım testlerini tamamlamış oldum. Şimdi, diğer testlerin yanında bu yazıdaki Yoyo deneyimimi de okuyup size göre en iyi araç paylaşım sistemi hangisi kolaylıkla karar verebilirsiniz. Sorunuz varsa yorumlarda sormaktan çekinmeyin :) 
Kanyon AVM'de yer alan hızlı şarj istasyonuyla 
Tarih 27 Aralık Cuma, saat 10. Tesla'yı teslim almak için Kanyon AVM'deyim. Tesla kim peki? Yoyo'da her aracın bir ismi var. Elektrikli Smart'ın ismini ise Tesla koymuşlar. Yoyo'yu denemenin yanında Tesla'yı (Türkiye'deki tek elektrikli Smart'ı) da test edeceğim için heyecanlıyım. Yoyo Satış Müdürü Sadık Bey beni karşılıyor. Yoyo hakkında kısa kısa bilgiler veriyor. Sadık Bey'in aktardığı bilgilere göre yakın zamanda Ankara'da da hizmet vermeye başlayan Yoyo, hızlı büyümesine devam edecek. Tesla'nın kardeşleri olacak, elektrikli araçların sayısı hızla artacak. Nisan ayında Türkiye'de satışa sunulması beklenen elektrikli BMW i3 Yoyo filosuna dahil edilecek. Yoyo'dan sonra Tesla hakkında konuşmaya başlıyoruz. 
Electric Drive (ED) demek elektrik gücüyle hareket etmek, sıfır emisyon değerine sahip olup çevreye zarar vermemek demek.
Orta konsolun üstündeki iki göstergeden; soldaki batarya doluluk oranını, sağdaki batarya kullanım oranını gösteriyor. Gaza basmadan yol alırken araç bir yandan da şarj oluyor.

29 Aralık 2013 Pazar

#reklampazarı - Ducati MANigale

Bu haftanın #reklampazarı'nın konuğu, reklam olarak doğmamış, ama sonradan reklam olmuş bir reklam. Ünlü motosiklet markası Ducati'nin Panigale modelinin tanıtımı için yaptığı "MANigale" fotoğraf çekiminden bahsediyoruz.
"MANigale" fotoğraf çekimleri Ducati'nin Kuzey Amerika distribütörü Moto Corsa tarafından yapıldı. Normalde seksi bir kadın figürünün (genellikle ünlü bir kadın modelin) eşlik ettiği motosiklet fotoğraf çekiminde bu sefer makyaj yapmış ve topuklu ayakkabı giymiş erkekler kullanıldı. Fotoğraflar facebooktan ilk kez paylaşıldığında "Cinsiyetçiliği yok ettiği" ve "Seks satar" klişesini yok ettiği gerekçesiyle oldukça beğeni topladı. Ducati'ye bu yaratıcı çalışması için övgüler yağdı.
İşin asıl yüzü ise Moto Corsa yekililerinden Arun Sharma'nın yaptığı açıklamayla ortaya çıktı. Sharma, fotoğrafların sadece eğlence için çekilmiş olduğunu ve "cinsiyetçiliği yok etme" gibi büyük bir temayla yola çıkmadıklarını belirtti. Normal çekimler ünlü model Kylie Shea Lewallen ile yapılmış. Daha sonra Moto Corsa'daki erkekler eğlencesine Lewallen'in verdiği seksi pozların benzerlerini topuklu ayakkabı ve makyajla birlikte vermeye başlamış. Bu fotoğraflar daha sonra facebookta yayınlanmış.

22 Aralık 2013 Pazar

#reklampazarı - Volvo

Geçtiğimiz hafta BMW'nin basılı çalışmalarıyla başlayan #reklampazarı, bu hafta Volvo'nun yaratıcı çalışmalarıyla devam ediyor. Otomobillerinin yüksek güvenlik donanımlarıyla ünlenen Volvo'nun çoğu reklamı da güvenlik ekipmanlarıyla ilgili.

Volvo'nun yaratıcı çalışmaları gelsin bakalım...
Ve Azrail ölür...


Volvo'nun tüm reklamlarında kendi patentli yazı fontu kullanılıyor. Yukarıdaki 1980lerden kalma reklamlarda kullanılan font ile bugünün reklamlarında kullanılan font aynı. 
Başarılı açık hava çalışmalarından.
Bir otomobil fuarı öncesi heyecanlanan Volvo :)

17 Aralık 2013 Salı

"yolyola.com", Araç Paylaşımı Üzerine Yeni Proje!

yolyola.com
Daha az karbon salınımı, daha az masraf, daha çevreci bir yaşam tarzı... Hepsi de paylaşım ekonomisinin hayatımıza dahil etmeye çabaladığı değerler. Daha da uzar bu değer listesi tabii. Paylaşım ekonomisinin içinde otomobil kullanımını barındıran son destekçilerinden biri ise araç paylaşım platformu Yolyola.
Sitenin arayüzü çok basit. Kullanımı kolay. Rota-daşlarınızı görmek için başlangıç ve bitiş noktalarınızı sisteme girmeniz yeterli.
Sistem basit. Amaç rota-daşları birleştirmek. Yolyola diyor ki belli bir rotada aracınla tek başına yolculuk ediyorsan seninle aynı rotada yolculuk eden başka insan(lar)la aracını paylaşıp masraflarını yarıya indirebilirsin. Aynı şekilde aracın yoksa, aracı olan bir rotadaş bulursun, yada aracı olmayan bir rotadaşla taksi parasını paylaşırsın. Sonuçta illa ki masrafın yarıya inecek. Çevrenin sana duyduğu saygının artması da cabası. Yolyola sistemine facebook hesabı kullanılarak üye olunuyor. Bu sayede her kullanıcının yolyola hesabı facebook hesabı ile eşleştiği için yolculuğu paylaşmadan önce rotadaşını facebook üzerinden inceleme imkanı doğuyor. Ayrıca, her ortak yolculuk için ekopuan kazanıyorsun. Ekopuanların bazı alışveriş sitelerinde indirim sağlıyor.

15 Aralık 2013 Pazar

#reklampazarı - BMW

Bugünden itibaren pazar günlerini #reklampazarı olarak anıyorum. #reklampazarı'nda otomobillerle (ve belki motorsiklerle) ilgili yapılmış ve ses getirmiş, yazılı ve/veya dijital mecralarda kullanılmış reklamları kısa kısa paylaşacağım.

Her hafta tek bir markanın reklamlarına odaklanacağım. Bu hafta yaratıcı reklamlarına en çok aşina olduğum BMW ile başlıyorum. 15 Aralık #reklampazarı için yaratıcı reklamlar gelsin bakalım.. 
BMW 7 Serisi'ni kullanmak için kapışan valeler. 
*İlk olmadığını biliyorsun. BMW Kullanılmış Otomobil'in yaratıcı reklamı.
Böbrek şeklindeki klasik BMW ızgaralarının arkasındaki beygirler. 

12 Aralık 2013 Perşembe

Otoparkta Yer Arama Derdine Deva Uçan "Çevreci" Balonlar

Araç kullanımının ve trafiğin yoğun olduğu tek şehir İstanbul değil. Kuzey Kore'nin birçok kenti de dertten muzdarip. Çok sayıda aracın yollarda olması trafiğe sebep olmanın yanı sıra sürücüler için park yeri bulmayı da oldukça zorlaştırıyor. Park yeri ararken kaybedilen zamanın yanında boşa tüketilen yakıt da azımsanmayacak düzeyde. Kuzey Kore'nin önemli yakıt tedarikçilerinden S-Oil ise, bu soruna çözüm yaratan çevreci bir kampanya yaratmış: "Here Balloon".
Bu yaratıcı kampanya ile hem S-Oil'in çevreci imajı güçlendiği gibi büyük açık otoparkların en büyük sorunlarından biri çözülmüş olmuş. 

10 Aralık 2013 Salı

Hyundai, Performans Alt Markası "N"i Duyurdu!

Hyundai i20 WRC (2014)
Hyundai'nin 2014 model yeni ralli otomobili i20 WRC geçtiğimiz günlerde basına tanıtıldı. Önümüzdeki ay ilk kez Monte Carlo Ralli'sinde boy gösterecek otomobil, ralli fanları için oldukça ilgi çekici. Günlük otomobil kullanıcılarını heyecanlandıran haber ise, Hyundai'nin yaptığı basın açıklamasında yer alıyor.
Hyundai i20 WRC (2014)
Basın açıklamasında Hyundai, yeni performans otomobilleri alt markası "N"i duyurdu! Yeni performans alt markasının adı, Hyundai AR-GE merkezinin bulunduğu Namyang, Kuzey Kore'den geliyor. "N" markası, Hyundai'nin yüksek performanslı spor otomobillerini temsil edecek. "N" logosu şimdilik sadece 2014 model i20 WRC'nin kaputu ile bagaj kapağı üzerinde yer alsa da önümüzdeki yıllarda seri üretim yüksek performanslı Hyundai spor otomobillerinin üzerinde de yer alacak.
Hyundai Motorsport sorumlusu Miche Nandal yaptığı açıklamada şunları belitiyor: "Önümüzdeki yıl N markası ile ilgili daha çok açıklama yapılacak. Yeni markanın ana hedefi ise, Namyang, Kuzey Kore'deki AR-GE merkezi ile Nurburgring Pisti, Nurburgring, Almanya yakınlarındaki motorsporları merkezi arasında bir köprü kurmak. Bu sayede AR-GE merkezinin gücü, motorsporları bilgisi ile perçinlenip yepyeni ve başarılı spor modeller yaratılabilecek."
"N" markasının ilk ürününün ise i20 üzerine şekilleneceği üzerine dedikodular dönüyor. Sizce ilk önce yepyeni bir model mi yoksa var olan güncel bir modelin yüksek performanslı versiyonu mu üretilir?

6 Aralık 2013 Cuma

BMW i3 Türkiye Tanıtımı

BMW i Standı, Kanyon AVM Girişi
BMW, sadece elektrikli otomobillerden oluşan ve "doğuştan elektrikli" sloganıyla yarattığı "i" alt markasıyla elektrikli otomobil pazarına hızlı bir giriş yaptı. Bu yeni alt markanın ilk üyelerinin şehiriçi otomobili i3 ile spor otomobil i8 olacağı geçtiğimiz senelerde netlik kazanmıştı. Bugün ise, serinin küçüğü i3 ilk defa Türk tüketicilerle buluştu. İstanbul Kanyon AVM girişinde kurulan büyük BMW standında (8 Aralık'a kadar açık) hem i3 segileniyor hem de BMW i markası ilk defa Türk tüketicilerle temasa geçiyor.
İki i3 ile etkinlik boyunca "Taxi Drive" yapılıyor.
Performans

Konu performans olduğunda elektrikli otomobillere karşı olumsuz bir önyargı var. Bu önyargı aslında tamamen yanlış. Elektrikli motorlar, maksimum tork değerini gaza basıldığı ilk anda sunabildiği için elektrikli otomobillerin ivmelenmesi son derece hızlı. i3'ün elektrikli motorunun sunduğu 250 Nm torkun tamamı gaza dokunur dokunmaz emrinizde. BMW İleri Sürüş Teknikleri Eğitmeni Hakan Değerli'nin verdiği bilgilere göre i3'ün 0-60 km/h hızlanması 3.9 saniye, 0-100 km/h hızlanması ise 7.2 saniye sürüyor. Basın için düzenlenen kısa sürüş etkinliğinde davetli listesinde olmadığım için diğer günler yapılan "Taxi Drive" ile yetinmek zorunda kaldım. Yolcu koltuğunda oturarak da i3'ün ne kadar hızlı olduğunu hissedebiliyorsunuz. Evet, içindeyken bir Tesla Model S kadar adrenalin salgılatmıyor, ama arkadaşımın Z4'ünü de her koşulda sollayacak ivmelenmeye sahip olduğu kesin. Maksimum hız ise menzili düşürmemek adına 150 km/h ile sınırlandırılmış.

i3'te tek pedalla kullanım denen bir kullanım mevcut. Gaz pedalından ayak çekilir çekilmez, otomobil hafif bir fren yapıyor ve ortaya çıkan bu enerjiyle elektrik pillerini doldurmaya başlıyor. Bu sayede fren pedalını hiç kullanmadan sadece gaz pedalını kullanarak ilerlemek mümkün. Bu uygulama, fren yapıldığında ortaya çıkan enerji kaybını azaltmaya yönelik yapılmış hamlelerden biri.

Mezil Konusu ve Pillerin Şarjı
BMW i3
Tam dolu pillerle ortalama olarak 130 ile 160 km arası bir menzile sahip olunuyor. Otomobili tekrar şarj etmek içinse yaklaşık 8 saatlik bir süreye ihtiyaç var. Olur da "fast charging" şarj istasyonları kullanılırsa 30 dakika içinde pillerin %80'ini doldurmak mümkün. Fast charging şarj noktaları özellikle uzun yolculuklarda verilen molalarda kullanmak için oldukça mantıklı. Şehirlerarası seyahat ederken verdiğiniz yarım saatlik mola sırasında siz dinlenirken piller neredeyse tamamen şarj oluyor.

Dış Tasarım ve İç Mekan
BMW i3
BMW i3
Arka stop lambaları cam panelin arkasına gizlenmiş.
i3'ü, 1 Serisi'nin dış boyutlarında, 4 kişi için 5 Serisi'nin iç mekan ferahlığını sunan bir model olarak tanımlayabilirim. Konsept model neredeyse hiç değiştirilmeden üretime geçirilmiş. Bu yüzden üretim modeli, fuardan fırlamış konsept bir model edasına sahip. BMW'nin karakteristik böbrek ızgarasının çevresinde, logoların etrafında ve iç mekanda açık mavi renk detaylara yer verilmiş. Elektrikli ve çevreci bir otomobil kullanıldığı her daim hatırlatılıyor.
BMW i3
Direksiyonun arkasında da dijital ekran kullanılmış.
Orta konsoldaki tüm kontoller bu alanda toplanmış.
Torpido gözü çok büyük değil.
Ön koltuklar arası geçiş çok kolay.
Ön ve arkada oturan yolculara son derece cömert bir diz mesafesi sunuluyor. Baş mesafesi de yüksek tavan sayesinde oldukça yeterli. Ters yöne açılan yarım arka kapılar ve yatabilen ön koltuklar sayesinde arkaya geçişi kolaylaşmış. Tersine açılan yarım arka kapıların cam seviyesi, ön kapıların cam seviyesine göre daha aşağıda. Güncel Citroen Picasso serisinde de kullanılan bu tasarım hilesi arka tarafa daha fazla ışık girmesini sağlayarak arkadaki yolcuların ferahlık hissini artırmış.
Herşey sırayla! Önce arka kapı, sonra ön kapı kapanamlı. Emniyet kemeri de arka kapıdaki B sütunu gören bölümde.
Otomobilin kapısını ilk açtığım zaman kullanılan tüm malzemelerin farklı olduğuydu. Koltuk kumaşlarından, ön konsolda kullanılan plastiğine kadar her parça doğal malzemeler kullanılarak üretilmiş ve yüksek oranda geri dönüştürülebiliyor. Opsiyonel ahşap kaplamalarda, doğaya en az zarar vermek adına, en hızlı büyüyen ağaçlardan olan okaliptüs ağacı kullanılmış.
Çift parçalı sunroof 
i3'te en çok dikkatimi çeken noktalardan bir diğeri ise lastiklerin inceliğiydi. 155/70 lastik boyutuna sahip lastikler gerçekten oldukça ince. Buna rağmen 19 inçlik devasa jant boyutuna sahip. Devasa jantlar bu boyutta bir otomobilde kötü durmamış, aksine fütüristik tasarımını desteklemiş.
BMW i3
Almanya'da 35.000 euro seviyesinden satışına başlanan i3'ün Türkiye fiyatı henüz net değil, ancak BMW yetkilileri 40.000 euro seviyesinde olmasını bekleniyor. Türkiye'de satışa sunulma tarihi ise Nisan 2014 olarak belirlenmiş. 

--İlginizi Çekebilecek Diğer Yazılar--

 Türkiye'deki İlk Test! Smart Fortwo Electric Drive Detaylı Testi

Chevrolet Avrupa'dan Çekiliyor!

Chevrolet, Avrupa'dan Çekilme Kararı Aldı!
GM'in dünyanın 4. büyük otomobil markası diye tanımladığı Chevrolet, Avrupa pazarından çekilme kararı aldı. Corvette gibi "ikonik" modellerin dışında diğer modellerin satışı 2015 yılının sonunda sonlanacak. Detroit merkzeli marka, 90lı yıllarda Avrupa'ya girmişti. Avrupa pazarında GM'in diğer markaları Vauxhall ve Opel ile zaman zaman istemeden de olsa rekabet haline giriyordu. Chevrolet'in Avrupa'da baskınlığını artırması yüzünden Opel ve Vauxhall'un satışları giderek düşmeye başladı. Satışları bölmemek adına GM, Chevrolet'yi Avrupa pazarından çekme kararı aldı.
2016 yılı itibarıyla, Avrupa'da sadece Corvette gibi ikonik modellerin satışına devam edilecek. 
GM, garanti devamı ve yedek parça temini konusunda, Avrupa'daki Chevrolet sahiplerinin endişelenmemesi gerektiğini söyledi. 2015 yılının sonuna kadar satılacak tüm Chevrolet araçlar için aynı hizmeti vermeye devam edilecek.

Bu geri çekilme hamlesiyle, GM'in Avrupa'daki diğer ana markaları Opel ve Vauxhall satışlarının artması amaçlanıyor.

Kaynak: Forbes.com

4 Aralık 2013 Çarşamba

Jaguar Ne Yapmaya Çalışıyor?

Jaguar, C-X17 konsepti ile yeni alüminyum altyapı mimarisini tanıtmıştı.
Geçtiğimiz Frankfur Otomobil Fuarı'nda Jaguar'ın tanıttığı C-X17 konsept aracı hatırlarsınız. Bu konsept ile Jaguar, yeni tamamen alüminyum altyapı mimarisini tanıtmış ve bu mimariyle ne kadar farklı araçlar üretilebileceğini göstermişti. Daha da önemlisi bu konsept yakında yeni bir Jaguar crossover modelinin üretileceğinin sinyallerini vermişti.

Tüm otomobil meraklıları Jaguar'dan C-X17 benzeri yeni bir crossover model bekliyordu. Beklenenin tersine, XF'ın yükseltilmiş versiyonu diye tanımlanabilecek bir crossover sedan model geliyor. Yeni crossover sedanın casus fotoğrafları internete düştü bile. XF ile benzer uzunluğa sahip olan yeni model, XF'ten daha yüksek ve daha geniş iz açıklığına sahip. Arka tamponun yapısı yüzünden uzaklaşma açısı fazla.
Bir bakıma Subaru'nun outback modellerine benzettiğim yeni model, 5 Serisi GT'ye de rakip olabilir. Standart üretim markalardan olmayan Jaguar'ın nassıl bir model çıkaracağını merakla bekliyorum.
Kaynak: autoblog.com

1 Aralık 2013 Pazar

Hızlı ve Öfkeli'nin Hızlı'sı Paul Walker Hayatını Kaybetti!

Kazadan sonra kızmızı Porsche GT tanınmaz hale geldi.
Fast and Furious (Hızlı ve Öfkeli) film serisinde oynadığı Paul O'Connor karakteriyle tanınan Paul Walker, Los Angeles yerel saatiyle cumartesi öğlen 15.30 sularında geçirdiği bir trafik kazası sonucu hayatını kaybetti.
Paul Walker başrol oynadığı filmde Brian O'Conner adlı karakteri canlandırıyordu.
Los Angeles'ın güneyindeki Santa Clarita'da gerçekleşen kazada, Walker yolcu koltuğundaydı. Aracın sürücü koltuğunda ise yakın arkadaşı, iş ortağı, ve aynı zamanda eski profesyonel yarış sürücüsü Roger Rodas oturuyordu. İkili, Rodas'ın sahibi olduğu "Always Evolving" adlı araç modifiye firmasının merkezinde düzenlenen Walker'ın kurduğu "Reach Out Worldwide" yardım derneğinin etkinliğine gidiyordu. Yüksek hız ölüm getirdi. Sokak lambası ve bir ağaca çarpan otomobil çarpmanın şiddetiyle bir anda alev topuna dönüştü. Yetkililerin açıklmasına göre, araçtan çıkmak için yeterli zamanı bulamayan Walker ve Rodas araç içinde can verdi.
Bu fotoğrafın kazadan hemen önce çekildiği söyleniyor.
Özellikle "Hızlı ve Öfkeli" film serisiyle aksiyon ve otomobil tutkunu 90 neslinin yakından tanıdığı Paul Walker benim de sevdiğim aktörlerden biriydi. Otomobillere olan tutkusu ve adrenalin sporlarına bağlılığıyla bilinen Paul Walker'a ve Roger Rodas'a Allah'tan rahmet, sevenlerine baş sağlığı diliyorum.
Kazadan saniyeler sonra çekilen video. Araçtan çıkan alevlerin büyüklüğü kazanın şiddetini belli ediyor. 

19 Kasım 2013 Salı

Araç Paylaşım Sistemi Mobilizm'le 24 Saat

Mobilizm'le 24 Saat
Geçtiğimiz yaz tatilimin bir bölümünü Stanford Üniversitesi'nde Amerika'da geçirdim. Otomobillere bu kadar ilgili birisi olarak Amerikada'yken haliyle ilk dikkat ettiğim otomobillerin ile otomobil kullanımın alışkanlıklarının Türkiye'den son derece farklı olduğuydu. (Hatta, burada küçük bir karşılaştırma yazısı yazmıştım.) Araç paylaşım şirketi Zipcar'ın park noktalarının fazlalığı ve sistemin fazlaca kullanılması da dikkatimi çekti. Stanford kampüsünde kaldığım süre boyunca evin hemen önündeki Zipcar noktasındaki araçlar resmen yerinde durmadı. Kampüsün içindeki diğer 6-7 park noktasında da durum aynıydı. Küçük bir araştırma sonunda, bu durumun sebeplerinden birinin üniversiteliler için uygulanan Zipcar U adındaki özel tarife olduğunu öğrendim.

Zipcar'ın fazlaca kullanıldığını gözlemleyince Türkiye'deki araç paylaşım sistemleri ne alemde demekten kendimi alıkoymadım. Türkiye'ye döndüğümde daha önce de bilgi sahibi olduğum İstanbul'daki araç paylaşım şirketlerini derinlemesine araştırdım. (Karşılaştırma yazısına buradan ulaşabilirsiniz.) Araç paylaşım sistemini Türkiye'ye getiren firma Mobilizm. Yaklaşık iki yıldır İstanbul'da birçok park noktasında Skoda Citigo'dan Mazda MX-5'e kadar farklı segmentlerdeki araçlarıyla faaliyet gösteriyor. Ayrıca, üniversite öğrencileri için de kiralama fiyatları üzerinden %20 indirim yapıyor. Mobilizm'in pratikte nasıl olduğunu gözlemlemek için sistemi bir gün boyunca Mobilizm'in cingözü Smart Fortwo ile test ettim.
Taksim Ciner Holding Otoparkı'ndaki Mobilizm park noktası P4 katında.
Mobilizm'in web sayfası üzerinden Taksim'de bulunan Ciner Holding Binası Otoparkı'ndaki beyaz Smart Fortwo'yu cuma akşamından cumartesi akşamına kadar rezerve ettim. Otoparkın P4 katında, otopark giriş-çıkışının hemen yanındaki otoparkın en güzel park yerleri Mobilizm için ayrılmış, cin gibi bakan Smart da orada beni bekliyordu.

Üyelik kartını ön camdaki okuyucuya okutup kapıları açtım, otomobili biraz kurcalayıp içeri geçtim. Normalde torpidoda olması gereken anahtar, vites kolunun hemen yanına misinalı bir sisteme bağlanmıştı. Anahtarın açıkta durmasının hırsızlığa davetiye çıkarabilini düşünmedim değil. (Smart'ta torpido gözü olmadığı için böyle bir yöntem tercih edildiğini tahmin ediyorum.) Yine aracın içindeki otopark üyelik kartını okutup otoparktan çıktıktan sonra Taksim'in yoğun şehir için trafiği içine daldım.
Komodor'un Ege'den lezzetlerle yaptığı pizzaları gerçekten başarılı.
Cuma akşamı liseden eski bir arkadaşımla buluşup Karaköy'deki Komodor'da yemek yiyip daha sonra Cihangir'e gitmek üzere anlaşmıştık. Onu Kadir Has Üniversitesi'nden aldıktan sonra plana sadık kalarak Komodor'a geçtik.
Kutu gibi araba maşallah. Her yere sığıyor :)
Daha sonra Cihangir'e devam ettik. Park yeri bulmak Karaköy'de sorun yaratmadıysa da Cihangir'de büyükçe bir sorun oldu. Cihangir'in neredeyse tüm(!) sokaklarını turladıktan sonra sadece Mobilizm'in cingözünün girebileceği kadar büyüklükte bir boşluk bulmayı başardık. Smartla özellikle Cihangir gibi park yeri sıkıntısı olan yerlerde böylesine dar bir alana park edebilmek büyük mutluluk kaynağı. Aynı durum diğer sürücüler için geçerli değil tabii. Park ettikten sonra yanımdan geçen sürücülerin öfke ve kıskanlık dolu bakışlarının kolay kolay unutamam :)
En yakın Petrol Ofisi'ni bulmak için iPhone'da "PO Nerede?" uygulaması işe yarıyor.
Arkadaşımı Vatan Caddesi'ndeki evine bıraktıktan sonra Ortaköy'e geçtim. (Eğlenmeye değil tabii uyumaya :) ) Bu arada Kabataş'taki Petrol Ofisi'nden benzin aldım. Mobilizm'de Petrol Ofisi'nden yakıt almak bedava. Taşıt tanıma sistemi sayesinde de oldukça kolay bir şekilde benzin alabiliyorsun. Smart, 1 litre 70 beygirlik benzinli motorunun etkisi ve stop-start sisteminin desteğiyle neredeyse hiç benzin tüketmedi. Yine de çeyrek depo sınırında olan depoyu tam doldurdum, aynı zamanda benzin almını test etmiş oldum.
Boğaz'ın güneşi cumartesi günü görevini Mobilizm'in cingözüne devretti.
Cumartesi günü kahvaltı için bir arkadaşımla Rumeli Hisarı'na gittim. Hava cumartesi günü kapalıydı. Güneş rolünü başkasına devretmişti. iPhone'daki bir uygulamanın yardımı ve boğaza karşı verilen poz sonrasında ise yukarıdaki gibi bir kare çıktı ortaya.

Öğlene doğru Karaköy'deki Karabatak'a gittik kahve içmek için. Sonrasında ise ayrılık vakti geldi, çattı. 24 saatlik birlikteliğin sonuna geldik. Mobilizm'in cingözünü kırmızı sevgilisiyle başbaşa bıraktım :)
Mobilizm'in cingözünün kırmızı sevgilisinin yanına bıraktık.

Peki, böyle bir kiralama kaç paraya yapılırdı?

Günlük Kiralama Bedeli (Smart Fortwo) - 96.90 TL (%20 öğrenci indirimiyle 77.5 TL)
Kilometre Ücreti - 68 km yol yaptım. 70 km * 0.5 TL = 35 TL (Araç kullanımı bittikten sonra kaç km yaptığınız hakkında email gönderiliyor.)

Bu arada,  Mobilizm yetkililerinin verdiği bilgiye göre bu haftadan itibaren Smart Fortwo ve Skoda Citigo'nun günlük fiyatı 76.90 TL olacakmış. Üstüne %20 öğrenci indirimiyle beraber günlük kiralama bedeli 60 TL seviyesine iniyor.

Sonuç
Neredeyse sıfır olumsuz düşünceyle Mobilizm testini noktalıyorum. Şehir içinde Smart'ın verdiği keyif de olumlu bir deneyim yaşamamı sağlıyor. Mobilizm, araç paylaşımını Türkiye'ye getiren ilk firma olmasının yanında Stanford'ta Zipcar'ın yaptığı gibi üniversiteler için özel tarifeler uyguluyor olması benim öğrenci olarak hoşuma giden yanlarından biri. Ayrıca, Mobilizm'i test ederken (sanırım şirket yöneticilerinin sıcak tavrından kaynaklandı) rahat ve samimi bir ortamda olduğumu hissettim. Normalde kendime ait olmayan araçları kullanırken duyduğum endişe duygusu bu sefer yok gibiydi. Bir gün boyunca hoşuma gitmeyen ise, Smart'ın elektrik desteksiz direksiyonu oldu. 2013 model ve üstü Smartlar'da sunulan elektrik destekli direksiyon, maalesef Mobilizm'deki (sanırım 2011 model) Smart'ta yoktu. O da Mobilizm'in suçu değil tabii :) Taksim gibi şehir içi lokasyonlarına Smart koyma fikri ise oldukça mantıklı bir tercih.

Peki, bir daha Mobilizm'den araç kiralar mıyım? Evet, kiralarım.

Sistemi denemek üzere bir günlük araç temin eden Mobilim'e teşekkürler.