24 Şubat 2015 Salı

Her Koşulda "Haylaz". Hayat Kardan Dolayı Felç Olsa Bile. ;)

İstanbul'u kar fırtınası esir almış olması, "Şehrin Haylazı"nın haylazlık yapmasına engel değil ;)
B-crossover segmentinin en büyük oyuncularından olan ve hatta yaratıcısı kabul edilen Nissan Juke, satışa sunulduğu ilk yıllardan beri yüksek satış adetlerine ulaşarak Nissan'ın yüzünü güldürmeyi başardı. Bana sorarsanız bu başarısının arkasında, kendine özgü tarzı yatıyor. Poponuza tam hizalı ideal yüksekliği ve kompakt boyutlarıyla şehir içi yaşantısına uygun olması ise, yüksek satışların arkasındaki bir diğer sebep olabiir. 

"Şehrin Haylazı" sloganıyla Türkiye'de satışa sunulan Juke, geçtiğimiz yıl makyajlanarak daha "taze" bir görünüme kavuştu.  Kendine has tarzını kaybetmeden tabii.. 

Kaşı gözü ayrı oynuyor.

Anneannem olsa, Juke'un ön tasarımı için büyük ihtimalle tam olarak bu yorumu yapardı. Juke'un iki parçalı far yapısını bazıları kaş/göz'e benzetirken, genel görünümünün uzaylıya benzediğini düşünenlerin sayısı da azımsanmayacak kadar fazla. Ben de uzaylı cevabını veren grubun içindeyim. :) Bu farklı tasarımı beğendiğimi de ekleyeyim.
Makyaj operasyonunun ön yüzdeki en bariz yeniliği, LED gündüz farları ile sinyalleri barındıran üst far grubunun yeni tasarıma kavuşması. Tamponda ve ön ızgarada da küçük tasarımsal yenilikler mevcut.
Geçtiğimiz yıl makyajlanan Juke'un makyajdan sonra gündüz farları yeni formlarına kavuştu. Ayırca, LED teknolojisini de kullanır oldu. Ön tamponda da birtakım tasarım değişiklikleri mevcut.
Şişkin arka çamurluklar dinamik görünümü destekliyor. Bumerang şekilli stoplar, Nissan 370Z'den yadigar. 
Arka taraf, ben bir Nissan'ım diye bağırıyor. Özellikle 370Z'in akrabası olduğunu haykırıyor. Bumerang şekilli arka stoplar, formu makyajla yenilenen LED gündüz farları gibi Nissan'ın sportif coupesi 370Z'den tanıdığımız bir tasarım sunuyor. Arka tampon da makyajdan nasibini alan parçalar arasında.

Eğlenceli ve özgün tasarım iç mekanda da devam ediyor.

İç mekandaki en dominant öge, parlak sarı renkli orta konsol. (Special Edition donanımda orta konsolu kırmızı/beyaz/sarı/siyah renkli olarak alabiliyorsunuz.) Bu renkli bölümde, telefonunuz için silikon yüzeyli bir bölmeye, vites koluna, bardaklıklara ve diğer açık saklama alanlarına yer verilmiş Parlak sarı renk ise, iç mekanı sadece daha fazla hareketlendirmiş. 
Parlak renkli orta konsol, kabinin en dikkat çekici parçası. Klima kumandaları tek tuşa basılarak Şürüş özellikleirnin kontrol merkezine dönüşüyor. Bu bölümden Normal, Sport ve Eco sürüş modlarını seçebiliyorsunuz. Ayrıca, maruz kalınan G kuvveti, kullanılan tork & güç miktarı gibi farklı verileir de buradaki renkli ekrandan takip edebiliyorsunuz. 
Ön konsolun alt yarısında, klima kumanda birimi var. Bu kısım tek bir dokunuşla sürüş ile ilgili bilgilerin paylaşıldığı bir birime dönüşüyor. Üst yarıda ise, Qashqai'den de tanıdık (ancak boyu bir tık küçük olan) dokunmatik multimedya ekranı bulunuyor. Geri görüş kamerası ve navigasyon da yine bu ekrandan takip ediliyor. Tüm bunların yanında kabin ergonomisinin de başarılı olduğunu belirtmem gerek. 

Kabinde yumuşak malzemeli plastik kullanmayı unutmuşlar. Neyse ki eğlenceli detaylar ve başarılı ergonomi durumu kurtarıyor.

16 Şubat 2015 Pazartesi

Sezgisel Liderlik, Sezgisel Otomobiller ve Volvo

At destekli sezgisel liderlik eğitiminin verildiği Atla Gelişelim'den geçtiğimiz sene sonunda haberim olmuştu. Atla Gelişim'in kurucusu, aynı zamanda ana eğitmeni İlginay Hanım'ın verdiği bir seminere katılmıştım. O, konuşması sırasında şu kilit cümleyi kurdu: "Bugüne kadar mantık ve aritmetik çerçevesinde öğrendiğiniz bilgiler sizi müdür yapabilir, ancak lider olabilmek için sezgisel yönünüzü de güçlendirmeniz gerek". Açıkcası bu cümleden etkilendim ve Akselerasyon'da "sezgisel liderlik" konusunu bir şekilde nasıl işleyebileceğimi düşünmeye başladım. Deyim yerindeyse kafamda şimşekler çakarak şu anda okuduğunuz bu yazının taslağı da saniyeler içinde şekillendi.  
Hayvanlar aleminin en sezgiseli ile otomobil dünyasının en sezgiseli bir arada. 
İlginay Hanım'ın konuşması sonrasında yanına hemen yanına gittim, kendimden ve blogger kimliğimden biraz bahsedip Akselerasyon'da paylaşmak istediğim içeriği aktardım ve ekledim: "Bugün bir Volvo'nun direksiyonuna geçtiğimde Volvo'nun güvenlik teknolojileleri sayesinde sezgilerim zaten otomatik olarak ikiye, hatta üçe katlanıyor."

İlginay Hanım ilk önce söylediğim cümleye anlam veremeyerek duraksadı. Ardından espriyi patlattı, "Ben Volvo'lara daha eğitim vermedim ki" dedi. :) Bu kısa tanışma sonrasında iki defa onun eğitimlerine katılma imkanı buldum ve aynı zamanda şu anda okuduğunuz bu içeriği de yarattık.


Sezgisellik ve Sezgisel Güvenlik Teknolojileri


Türkçe sözlüklerde sezgisellik, "bütünü bir anda yakalamaya ve kavramaya yönelten düşünme yolu" olarak tanımlıyor. Bu yazıda bahsi geçen sezgisel güvenlik teknolojilerini ise, "trafikte bizim algımız dışında olup bitenleri de algılamamızı sağlayan teknolojiler" olarak tanımlayabilirim. 

Volvo, güncel güvenlik teknolojileri sayesinde bugün yollarda olan en sezgisel otomobillerden biri. Mesala ben fark edemesem bile otomobilin önüne aniden atlayan bir insanı sezip otomatik fren yaparak olası bir kazaya karşı hem beni hem de sokağa atlayan o kişiyi koruyabiliyor. (City Safety) Yine benim fark etmediğim, ancak kör noktama giren araçlara karşı da beni uyarabiliyor. (BLIS) Şeridimin dışına kaydığımda bunu algılayıp uyarı veriyor. (Lane Departure Warning) Tüm bunlara ilaveten yeni Volvo XC90'da sunulacak olan bir özellikle, otomobilin yol dışına savrulup kaza yapacağı sezildiği anda, yolcuların kazadan en az kayıpla kurtulması için otomobil elinden gelen tüm önlemleri alıyor. (Run Off Road Protection) 
Peki, Neden Volvo?

Aslında yukarıda saydığım güvenlik donanımlarını bugün birçok diğer marka da sunuyor. Volvo ise, geleceğini bu tip sezgisel güvenlik teknolojileri üzerine kurmuş, bu teknolojileri ilk geliştiren markaların başında geliyor. Ayrıca, güvenlik dendiği zaman akıllara gelen ilk otomobil markası da çoğu zaman Volvo oluyor. Öyle ki 2020 vizyonları“2020 yılında yeni bir Volvo otomobilin içerisinde hiç kimse ölmeyecek ya da ciddi şekilde yaralanmayacak” şeklinde belirleyecek kadar da bu işe bağlılar. Tüm bu sebepleden dolayı, "sezgisel liderlik" kavramını en çok yakıştırdığım yegane otomobil markası ister istemez Volvo oluyor..
3 noktalı emniyet kemerini geliştirip* patentini alan (1959) ve bu patentin kullanımını tüm otomobil markalarına ücretsiz açan Volvo'nun ta kendisi. En güvenli SUV olarak lanse edilen yeni XC90'ın emniyet kemer tokalarında Volvo'nun tarihine  selam çakan bu detayı göreceğiz. 
2020, Sezgisel Otomobillerde Bir Dönüm Noktası Olacak.

Çok değil 2000'li yıllarda yolcu hava yastığı otomobiller için bir lüksken, 2010'lu yıllara gelindiğinde çoğu otomobil kendi kendine otomatik fren bile yapmaya başladı. Gün geçtikçe, sürücülerin fark edemediklerini daha çok fark etmeye, bizlerin sezgisel yönlerini daha çok doldurmaya devam ediyorlar. Peki, bunun sonu nereye varacak? Sahip olduğumuz tüm yetilerimizi otomobil teknolojisine tanıttığımız zaman ne olacak? Bu sorunun en muhtemel cevabı otonom sürüş teknolojisi. Çok değil, yaklaşık 5 sene sonra 2020'de Volvo da dahil olmak üzere birçok otomobil markası otonom sürüşe sahip, yani sürücünün hiçbir müdahelesi olmadan A noktasından B noktasına gidebilen otomobillerini satışa çıkacak. Hatta, bu yeni dünya düzenine teknoloji şirketleri de dahil olacak.. Google'ın direksiyonsuz otomobili ile Apple'ın yakında tanıtması düşünülen yeni teknolojik otomobili bu durumun en somut örnekleri...

Volvo'nun City Safety, sistemi tüm modellerde standart sunuluyor. Sistem, ön camın üstündeki sensör ve kameralar sayesinde çalışıyor. Ön panjurun solundaki siyah plastik parça ise, opsiyon olarak satılıyor ve Adaptif Cruise Control(ACC), sisteminin çalışmasını sağlıyor. ACC, 200 km/h'e kadar olan tüm hızlarda, otomobilin önünde bir otomobil algıladığı zaman hızını otomatik yavaşlatıyor, otomobilin önünde yeterli mesafe olunca yine sizin önceden ayarladığınız hıza çıkıyor. Ayrıca, dur-kalk trafikte de çalışarak büyük kolaylık sağlıyor. 
Volvo kanadında ise, 2020'den önce 2017 de önemli bir yıl olacak. Zira, sezgisel yönleri en üst düzeye ulaşmış 100 adet Volvo, test ve geliştirme amacıyla Volvo'nın anavatanı İsveç'te gerçek trafiğe karışacak. Otonom sürüş sistemi gerçek trafikte, gerçek sürücü davranışlarına göre son halini alıp 2020'da satışa sunulacak.

***


Bu arada unutmadan, Atla Gelişim'de neden zebralardan yada köpeklerden değil de atlardan destek alındığını söyleyeyim. :) Atların aritmetik zekalarının çok zayıf olması, onların sezgisel zekalarının son derece gelişmiş olmasına imkan tanımış. Atlar, bugün hayvanlar aleminde sezgileri en güçlü hayvanlardan birisi olarak biliniyor. Eğitimsiz ve ortalama bir at, bir insanın algılayabileceğinin 1000 katı kadar daha büyük bir hacmi hissedebiliyor. Bir Volvo, bugün henüz o seviyeye ulaşmamış olsa da (City Safety, şimdilik 50km/h hıza kadar çalışıyor.) bu durum ileride onun, sezgileri en güçlü hayvanı geçemeyeceği anlamına gelmiyor ;)

Sezgisel otomobil teknolojileri, yeni bir dönemece giriyor. Kimileri otomobillerdeki eski sürüş tadının kalmayacağını düşünse de hayatı büyük ölçüde kolaylaştıracak ve güvenli hale getirecek bu teknolojileri ben sabırsızlıkla bekliyorum.  
Çekim mekanı ve içerik desteği için Atla Gelişelim'e teşekkürler. 

*volvocars.com

--İlginizi Çekebilecek Diğer Yazılar--

Güvenlik üzerine kurgulanmış, birbirinden yaratıcı Volvo reklamlarının hepsi bu yazıda! #reklampazarı - Volvo
Sporcu Şirin; Volvo V40 R-Design 

8 Şubat 2015 Pazar

Dünya'nın En Çevreci SUV'si, 2015'te Türkiye'de Satışta! [Volvo Car Türkiye Basın Toplantısı Notları]

Volvo Car Türkiye 2014 Yılı Değerlendirme ve  2015 Yılı Öngörüleri Basın Buluşması, İstanbul, 5 Şubat 2015. 
Geçtiğimiz Perşembe (5 Şubat) günü Volvo Car Türkiye Genel Müdürü Greg Maruszewski ve Kurumsal İletişim&Pazarlama Müdürü Ebru Ekşi Akınoğlu ev sahipliğinde bir basın buluşması organize edildi. Yazılı ve dijital otomotiv basınının katıldığı buluşmada, Volvo Car Türkiye'nin 2014 yılı satış adetleri ile 2015 yılı satış öngörüleri paylaşıldı. Ayrıca, 2015 yılında Türkiye pazarına sunulacak yeni modellerin de müjdeleri verildi. Toplantı sonrası defterimde biriken sayılar ve yeni modellerin akıbetlerini aşağıda sıraladım...

2014'te Volvo Satışlarındaki Belirgin Artış, 2015'te de Kaldığı Yerden Devam Edecek.
  • 2014 yılında 2013 yılına göre Türkiye'de otomobil satışları %11.6 azalırken, Volvo Car Türkiye'nin satışları %20.7 arttı. 6.060 Volvo satıldı.
  • Volvo Car Türkiye'nin %20.7'lik büyüme oranı, Volvo Cars'ın globalde yakaladığı %8.9'luk büyüme oranını solladı. Globalde 465.866 Volvo satıldı.
  • Volvo satılan ülkeler arasında Volvo Car Türkiye, 2014'te 15. sıraya yükseldi. 
  • Premium segmentte Volvo Car Türkiye'nin pazar payı %8.6'ya ulaştı. 
  • Türkiye'de 2014 yılında 3.435 adet S60 satıldı. Bu satış adediyle S60, kendi segmentinde (D segmenti; 3 Serisi, C Serisi, A4, Passat, Insignia...) %12.1'lik pazar payına ulaştı. Türkiye, S60 satış performansıyla dünyada ABD'nin ardından en çok S60 satılan ikinci ülke oldu.
  • 2014 verilerinin ışığında ve yeni modellerin ivmesiyle, Volvo Car Türkiye'nin 2015 satış hedefi 7000 adet olarak belirlenmiş. Volvo Car Türkiye yönetimi, yeni modelllerin yarattığı ivmeyle 7000 adedin üzerine bile çıkabileceklerinin sinyallerini ise şimdiden veriyor...
Dünya'nın En Çevreci SUV'si, 2015'in Son Çeyreğinde Türkiye'de de Satışa Sunuluyor!

Volvo Cars'ın yakın zamanda tanıtılan üç yeni modeli, S60 Cross Country, V60 Cross Country ve ikinci nesil XC90, 2015 yılı içerisinde Türkiye'de de satılmaya başlanacak. 2015 yılının son çeyreğinde satışa sunulacak S60 CC ve V60 CC'den sene sonuna kadar yaklaşık 50şer adet satılması planlanıyor. 
Temelde Amerikan pazarı için geliştirilen ve normal modellerinden 65mm daha yüksek olan S60 CC ve V60 CC, segmentlerinde farklılık yaratacağa benziyor. Ne kadar tutulacağını açıkcası oldukça merak ediyorum.
2015'in üçüncü çeyreğinde Türkiye'ye giriş yapacak yeni XC90'dan ise, yıl sonuna kadar 170 adet satılması hedefleniyor. Dahası, bu 170 adedin tamamının ilk XC90'lar showroomlara inmeden bitirilmesi hedefliyor. 
XC90'in plug-in hybrid modeli T8 Twin Engine, 59g/km'lik CO2 salınımıyla dünyanın en çevreci SUV'si ünvanına sahip. Performansı ve yakıt tüketimi dengesiyle kendi segmentinde öncü olacak. 
Volvo'nun yeni marka kimliği ile en son güvenlik ve sürüş teknolojilerini barındıran yeni XC90, Türkiye'de iki farklı motor opsiyonuna sahip olacak:
  • D5 AWD
    • 225 beygir güç ve 470 Nm tork üreten 2 litrelik dizel D5 motor
    • 4 tekerlekten çekiş
    • 8 ileri otomatik şanzıman
    • 305.150 TL'den başlayan fiyat.
  • T8 Twin Engine AWD
    • 2 litrelik benzinli motor ile elektrik motorun birleşimi. Plug-in hybrid (PHEV).
    • Toplam 400 beygir güç ve 640 Nm tork.
    • 59 g/km CO2 salınım değeri,  2.5 litre/100km'lik ortalama tüketim değeri.
    • 5.9 saniyelik 0-100km/h hızlanma süresi.
    • Şarj istasyonunun özelliğine göre 2.5-12 saat arasında süren şarj süresi.
    • Sadece elektrik motoruyla 40km'den fazla gidebiliyor.
    • 393.540 TL'den başlayan fiyat.
Türkiye'ye ilk etapta getirilecek tüm XC90'ların en üst donanım seviyesinde olacağını belirteyim.