21 Ocak 2016 Perşembe

Porsche GT4, GT3 ve GT3 RS Pist Sürüşü, Porsche Leipzig

 Porsche Leipzig'de bulunma sebebim, yukarıdaki üç modeli (GT3 RS, 911 GT3, Cayman GT4) kullanmak. En önde giden GT3 Cup Car'ın ise, sadece yolcu koltuğuna oturmakla yetineceğim.
Korkuyorum, çünkü sabah saatlerinde Leipzig’e ayak bastığımdan beri yağmur dinmedi. Merak etmeyin, şimşekten ya da karanlıktan korkmayacak kadar büyüdüm. Sadece yarın Porsche’nin en hırçın yol otomobillerini mükemmel bir sürüş pistinde limitlerinde kullanacağım ve yolun ıslak olması bu canavarları dizginlememde bana hiç yardımcı olmayacak. Dahası pist sürüşü, güvenlik önlemleri nedeniyle hayal ettiğim kadar eğlenceli geçemeyecek...
Leipzig Test Pisti, Porsche Leipzig fabrikası ve müşteri merkezi ile aynı kampuste yer alıyor. Pisti özel kılan ise, dünyanın önemli pistlerindeki ünlü virajlardan oluşuyor olması. Başka bir deyişle, burada atılan bir tur dünyayı dolaşmaya bedel. :)
Burası sadece bir fabrika olmanın çok ötesinde, kapsamlı bir Porsche merkezi. Cayenne, Panamera ve Cayman modellerinin üretildiği fabrikanın hemen yanı başında bir sürüş pisti var. Bu pist, dünyadaki çeşitli pistlerin en keyifli virajlarının birleşiminden oluşuyor. Başka bir deyişle, Leipzig pistinde tek bir tur attığınız zaman dünyanın çeşitli yerlerindeki özel pistlerden birer parça deneyimlemiş oluyorsunuz. Bu pisti, en saldırgan Porschelerle turlayacağımı bilmek ise, normalde 80 atış/dk olan nabzımı 160 atış/dk seviyesine çıkarmaya yetiyor.
Porsche Cayman GT4, 911 GT3, GT3 RS, GT3 Cup Car.
Lava Orange rengiyle GT3 RS, görsel olarak da büyülüyor.
Ertesi gün sabah erkenden Porsche Leipzig’e vardığımda korkum dinmişti, çünkü hava şimdilik kuruydu. Evet bulutlar hala havada cirit atıyor, ama en azıdan öğlene kadar yağış beklenmiyor. Dahası, dün yağan yağmur pistteki tüm kiri ve tozu temizlemiş. Asfaltın en saf hali beni bekliyor. En hırçın Porscheleri deneyimlemek için sabırsızlanıyorum.  İçimdeki “Bilgilendirme toplantısını hızlıca bitirin ki bir an önce sürüşe geçelim” zerzenişinin sebebi de tamamen bu yüzden.


Otomobil sürmek ciddi bir iştir. Hele ki sürdüğünüz otomobil bir
Porsche GT3 RS ise, işinizi daha da ciddiye almanız yararınızadır. 
Pitte üç özel model arka arkaya bekliyor. Cayman GT4, 911 GT3, ve 911 GT3 RS. Güçlerinin toplamı tamı tamına 1350 beygir eden bu canavarların her biriyle dörder atacağız. Kalp atışlarımızı düşürmek için verilecek 10 dk’lık kısa aranın ardından üçer tur daha atma sözümüz var.

GT3'ün (kırmızı olan) arka kanadı gerçekten devasa. GT3 RS'i (gri)
gördükten sonraysa, GT3'ün kanadının normal ölçülerde
olduğunu düşünüyorsunuz.  
911 GT3 ile başlıyorum. GT3’te 3.8 litrelik boxer motor görev yapıyor. 475 beygir güç üreten bu motor Carrera S’deki motorun geliştirilmiş bir versiyonu. Motorda ve şaside kullanılan parçaların çoğu GT3’e özel. Bu yüzden sürüş anlamında iki modelin arasında dağlar kadar fark var.
Gövdedeki aerodinamik eklentiler, GT otomobillerinin standart
Porsche'lere göre yola daha fazla tutunmasını sağlıyor. 



Direksiyon ve gaz tepkisi çok keskin. Keza frenler de aynı şekilde. GT3 sadece PDK şanzımanla birlikte alınabiliyor. Bu duruma isyan eden manuel şanzıman meraklıl olsa da Porsche’nin otomatik şanzıman tercih etmesinin haklı bir sebebi var: Hiçbir insanoğlu PDK’dan daha hızlı vites değiştiremez ve GT3, sadece en kusursuza sahip olmak isteyenler için yaratıldı. 

GT3’ü çizgisinden ayırmak güç. Senkronize çalışan elektronik sistemlerin yanı sıra büyük arka kanat da arka tekerleklerin boşa dönmemesi için çalışıyor. Sürüş anlamında böylesine mükemmel bir otomobilden aldığım hazzı kelimelere dökmek zor. Tek söyleyebileceğim 4 turun nasıl geçtiğini anlayamamış olmam.

Şimdi sıra küçük kardeşe. Cayman GT4’e. GT4’de 3.8 litre hacminde 6 silindirli bir motor görev yapıyor. 385 hp’lik maksimum gücü ve 470 Nm’lik maksimum torku GT3’ün daha çok arka kanadını görmesine sebep oluyor. Ne var ki, GT4 sadece manuel şanzımanla satılıyor. Aslında bu kötü değil, sadece yüksek keyfin bir işareti.

Debriyaj pedalı tahmin ettiğimden daha hafif. Vites geçişleri ise net ve kısa. Daha birinci vitese geçirirken otomobille bütünleştiğinimi hissediyorum. GT4, bugün pistteki ortadan motorlu tek Porsche ve GT4'ün motoru nefesini hemen ensemde hissedebileceğim kadar bana yakın duruyor. Heyecanlanmamak elde değil.

Aerodinamik eklentiler sayesinde GT4 de standart Cayman’dan bir hayli farklı. Çok daha iyi yol tutuyor ve daha fazla eğlence sunuyor. Manuel vites ise, otomobille sadece daha çok bütünleşmenizi sağlıyor. GT3’e göre hissededilir oranda yavaş olmasına rağmen Cayman GT4’den çok daha keyif aldım. Bu noktada GT3’e haksızlık ettiğimi düşünebilirsiniz, ama hislerim bu şekilde. Manuel şanzıman ve ortadan motoru, otomatik şanzıman ve arkadan motora tercih edebilirim.
3.8 litre. 500 Hp. Yere sımsıkı tutunan fit bir gövde. Daha fazla konuşmak istemiyorum.

17 Ocak 2016 Pazar

2016 Seat Ibiza Cupra 1.8 TSI [LANSMAN YAZISI]

2016 Seat Ibiza Cupra 1.8 TSI (Makyajlı)
İspanyolların en ateşli ve eğlenceli oyuncaklarından birisini kullanmak için Barselona’dayım. Kasım sonu olmasına rağmen üzerimde sadece tek bir t-shirt var. Yerli halkın bir kısmı ise, denize girip güneşlenmekle meşguller. İspanya’nın bu kadar sıcak olmasının ise bence tek bir açıklaması var: İspanyol ateşi Ibiza Cupra’nın basın sürüş etkinliğinin İspanya’nın başkentinde yapılıyor olması.

Makyjalı Ibiza Cupra'da artık 1.4 TSI yerine 1.8 TSI motor var.
Ibiza geçtiğimiz aylarda makyajlanmıştı. Hatta, Autocar Ağustos sayısındaki yazımda Ibiza’nın iç ve dış tasarımdaki kozmetik yeniliklerin yanı sıra, motor gamında da önemli değişikliklerin olduğunu yazmıştım. Cupra’nın da motoru makyaj operasyonu sonrası yenilendi.
Güle güle DSG, hoş geldin 6 ileri manuel.

Sport modunda süspansiyonlar %10 daha sert hale bürünüyor.
Ayrıca, hoparlörlerden motor sesi takviyesi yapılıyor.
Cupra’nın yeni 1.8 TSI motoru yerine aldığı 1.4 TSI’a göre 12 hp artışla 4300 d/dak’da 192 bg güç ile 70 Nm artışla 1450 d/dak’da 320 Nm tork üretiyor. Turbo beslemeli yeni üniteye, 6 ileri manuel şanzıman eşlik ediyor. Tüm bu şartlar altında 1000 makyajlı Cupra’nın 0-100 hızlanması ise, selefine göre 0.2 saniye iyileşerek 6.7 saniye sürüyor. Eski nesile göre performans anlamında gelişme olduğu aşikar. Kağıt üstündeki bu iyileşmenin direksiyon başında da aksini hissettirmediğini söyleyebilirim.

Ibiza Cupra, sürüş anlamında kullanmaktan keyif aldığım otomobillerden birisi. Bana biraz hafif gelse de direksiyonun tepkileri başarılı. Tabii, Ibiza Cupra'nın halen bir şehir içi otomobili olduğunu göz önüne alınca direksiyonun hafif olması aslında mantıksız değil. DSG şanzıman yerine manuel şanzıman kullanılıyor olması ise, benim en çok hoşuma giden yeniliklerden birisi. 

Motor ve şanzımandaki ana yeniliklerin dışında Cupra’da birtakım yan yenilikler de mevcut. Bunlardan en önemlisi yeni “Sport” modu. Klima kontrollerinin hemen altında yer alan bir düğme yardımıyla aktif olan Spor modunda otomobilin süspansiyonları %10 daha sert hale bürünüyor. Ayrıca, hoparlörlerden iç mekana motor sesi desteği veriliyor. Bu desteğin, benzer uygulamanın olduğu başka markaların modellerindeki gibi yapay hissettirmediğini belirteyim. Halihazırda doyurucu bir sesi olan 1.8 TSI motor, Sport modunda çok daha keyifli bir hal alıyor. 

Makyajlı Ibiza Cupra, Türkiye’de Şubat 2016’dan itibaren Seat showroomlardaki yerini alacak. Satış fiyatının ise, şimdilik 91.000 TL olması öngörülüyor. Şimdilik diyorum, çünkü bu fiyatın kur değişimi ve diğer ekonomik değişkenlerden dolayısıyla artma ya da azalma ihtimali var. 

Yeni motoruyla ülkemizde yüksek vergi dilimine (%90) girdiği için makyajlı Ibiza Cupra’nın fiyatı makyaj öncesindeki halinin biraz üzerinde. Benzer şekilde daha yüksek hacimli motor ve geliştirilen sürüş donanımlarıyla Seat Ibiza Cupra’nın sürüş keyfi de hiç olmadığı kadar yukarıda. Bu noktada, Ibiza Cupra’nın kemikleşmiş fanatiklerinin ona bir şans vereceğini düşünüyorum.

Son olarak, aşağıdaki videoyu izlemeyi unutmayın! Katalonya'nın başkentinde trafiğe kapatılmış dağ yollarında gazladığım anları reklamvari kısa filme dönüştürmüşler. :)


15 Ocak 2016 Cuma

2016 Seat Ibiza 1.2 TSI (Makyajlı) Sürüş İzlenimi

2016 Seat Ibiza 1.2 TSI 90 5 İleri Manuel Style. Makyajla birlikte farlar yenilenmiş, ancak yukarıdaki fotoğrafta görünen "Dönüşe duyarlı bixenon far sistemi" opsiyonel.
Arka stoplarda LED de kullanılmış. Arka tampon
makyajdan nasibini almış. 
Seat Ibiza, İspanyol markanın efsane modellerinden birisi. Son 30 yılda ulaştığı 5 milyonun üzerindeki satış adedi bile, modelin başarısını tek başına ortaya koyuyor.

Renk Paketi opsiyonunda mor, kırmızı, gri, siyah, mavi,
şampanya köpüğü gibi renk seçenekleri sunuluyor.

Style donanımında 15 inçlik jantlar kullanılıyor.
2008’den beri 4. nesliyle yollarda olan model geçtiğimiz yaz aylarında ikinci defa makyajlandı. Kişiselleştirme seçeneklerinin artırılması üzerine yoğunlaşan makyaj operasyonunu sadece çok dikkatli gözler seçebiliyor. Makyajın etkileri daha çok iç mekanda hissediliyor. Ibiza'nın dış tasarımı halihazırda oldukça beğenildiği için dışındaki yenilikler sınırlı tutulmuş.

Ön yüzde yeni tasarım LED gündüz farlarına sahip farlar, arkadaysa iç deseni değiştirilen stoplar ve yeni tasarımlı arka tampon fark ediliyor.

Renk Paketi opsiyonunu tercih ederseniz yan ayna
kapakları da renkleniveriyor.
Fotoğraflara göz attığınızda makyajın getirdiği asıl yeniliğin ise “renklilik” olduğu fark edebilirsiniz. Opsiyon olarak sunulan ve Renk Paketi adı verilen bu yeni kişiselleştirme seçeneği ile Ibiza’yı farklı karakterlere büründürmeniz mümkün. Test otomobilindeki mor renk paketi benim gibi fazla feminen bulduysanız morun yanı sıra kırmızı, gri, siyah, mavi ve hatta şampanya köpüğü gibi farklı seçenekleriniz olduğunu hatırlatayım.

İç mekanda daha çok yumuşak malzeme kullanılmış.
Multimedya ekranı ve klima kontrolleri yeni. Renk
paketi kendini havalandırma çıkışlarında, direksiyon
simidinde, döşemelerde ve vites kolunun
detaylarında gösteriyor.
Leon'dan tanıdık olan multimedya sistemi Apple
Carplay'i ve Android MirrorLink'i destekliyor.
Dış tasarımda alüminyum alaşım jantlarda, yan ayna kapaklarında ve ön ızgara çerçevesinde kendini fark ettiren renk paketi, iç mekana geçildiğinde kendini döşemelerde, havalandırma çıkışlarının çerçeveleri ile, direksiyon ve vites kolununun detaylarında gösteriyor.  

Küçük bir detay gibi gözükmesine rağmen her bir Renk Paketi’nin Ibiza’ya farklı bir ruh kattığını söyleyebilirim.

Bu arada, makyajla birlikte iç mekanda malzeme kalitesi artırılmış. Artık yumuşak plastikli daha çok malzeme kullanılıyor.

İç ve dış mekandaki kozmetik yeniliklerin yanı sıra makyaj operasyonu bazı teknolojik yenilikleri de beraberinde getirmiş. Bahsi geçen yeniliklerden birisi, ikincil çarpışma freni. Bu sistem, hava yastıklarının açıldığı herhangi bir çarpışma sonrasında otomobilin frenlerine müdahale ederek olası bir ikinci bir kazanın önüne geçmeyi amaçlıyor. Bu sistemi test etme şansım tabii olmadı, ancak Seat'ın tüm makyajlı Ibiza’larda ikincil çarpışma freninin standart sunulduğunu belirttiğini hatırlatayım.

VW grubunun diğer markalarında da kullanılan 1.2 TSI
motor, 90 bg güç üretiyor. Sadece 5 ileri manuel
şanzımanla satın alınabiliyor. Benim ulaştığım

şehir içi ortalama tüketim değeri 6.3 litre/100km.
Diğer bir teknolojik yenilik ise, üst donanımda (Style) sunulan dokunmatik ekranlı multimedya ekranı. Leon’dan tanıdık olan sistemin asıl yeniliği ise, Apple Carplay’i ve Android MirrorLink’i destekliyor olması. Halihazırda kullanışlı olan sistem, CarPlay ve MirrorLink’i destekleyerek kullanışlılık seviyesini daha da yukarı taşıyor.

Carplay ile iPhone'unuzun bazı temel özelliklerini otomobilin multimedya sistemine aktarabiliyorsunuz. Telefon görüşmelerinizi yönetip iPhone'unuzdaki müziklerinizi, hatta Spotify uygulamanızı kontrol edebiliyorsunuz. 5 inçlik multimedya ekranının tamamını kaplayan arayüz sayesinde sistemi sürüş sırasında yönetmek de son derece kolay. Hatta, komutları Siri'yi kullanarak verirseniz elinizi kullanmanıza bile gerek kalmıyor.  

Göstergeler bir Seat'tan beklendiği üzere son derece
sportif. 
Test otomobilinde Seat’a yabancı olmayan 1.2 TSI benzinli turbo motor vardı. 4400 d/dak’da 90 bg maksimum güç ile 1400d/dak’da 160 Nm maksimum tork üreten motor, sadece 1015 kg ağırlığındaki Ibiza’ya yeterli performası sağlamakta zorlanmıyor. 5 İleri manuel şanzımanla kombinlenen otomobilin fabrika verisi 0-100 km/h hızlanması 10.7 saniye sürüyor. Benim ulaştığım şehir içi ortalama yakıt tüketimi ise, 6.3litre/100km seviyesindeydi. 

Makyajla birlikte gliştirilen direksiyon sistemi hala Fiesta kadar direkt tepkiler sunmasa da bu, Ibiza’nın sürüşünü eğlenceli olarak nitelememe engel değil.

Seat Ibiza, konu satın alma olduğunda birebir aynı motora sahip Alman kardeşinden (VW Polo) yaklaşık 10bin TL daha avantajlı olmayı başarıyor. Bu da Ibiza’nın kalbe olduğu kadar akla da hitap etmesini sağlıyor. Fotoğaflarda gördüğünüz Ibiza'nın üst donanım paketine sahip ve fiyatı opsiyonlar hariç 45.500 TL. Tüm fiyat listesi için buraya tıklayabilirsiniz. Donanım listesi incelemek isterseniz, buradaki döküman işinizi görecektir. 

4. nesil Ibiza, çok küçük değişiklerle ömrünün son çeyreğine başlıyor. 5 nesline geçmeden önce son bir makyajla birlikte kişiselleştirme seçeneklerini güçlendirerek yoluna devam ediyor. Halihazırda sunduğu zengin donanımı ve fiyat/fayda oranı yüksek yapısı ile tercih edilmeye devam edileceğe benziyor.

14 Ocak 2016 Perşembe

Renault Mégane CC. Cabrio Özgürlüktür.

Renault Mégane CC.














Her şey Eylül ayında Autocar Türkiye adına bir test aracı teslim almak için Renault Türkiye basın test aracı otoparkına girmemle başladı. Atlas Mavi renkli Magane CC ile ilk defa orada göz göze geldik. Akselerasyon'da test etmeyi düşündüm, ancak yoğunluğumdan dolayı bu model ile test programı talep etmeyi unuttum. Ta ki Ceyda'nın (@carandfashionn) paylaştığı fotoğraf sayesinde onu tekrar hatırlayana kadar...

Sizin de gözünüz bu arka tasarıma ilk başta
alışamadı, değil mi?

Tam o anda ve Aralık ayında olmamıza rağmen Renault'ya "Mégane CC hala gerçekse test programı yapmak istiyorum" dedim. Sağolsunlar, onlar da ben aracı kullanana kadar bekletmişler, satmamışlar. :) Bu sayede Mégane CC ile buluşup, bu sayfaya kadar geldik. 


Mégane CC'nin Akselerasyon'a konuk olmasının hikayesini de böylelikle okumuş oldunuz. Şimdi gelin, hikayenin ana kahramanından biraz bahsedeyim.



Renault Mégane CC
Renault Mégane'ı sevdim, çünkü...

...cam tavan, coupe formundayken bile iç mekanın ferah olmasını sağlıyor.

Katlanabilir tavanın üst kısmı da cam. Yani, tavan kapalıyken bile iç mekanın oldukça ferah. Çok fazla güneş gelmesine karşı ise, cam tavanın perdesi görev için hazır bekliyor. 

...çünkü en keyifli Mégane o! :)


Özgürlüğe düşkünlüğümünden midir bilinmez, cabrio otomobillerin bendeki yeri her daim ayrıdır. Mégane CC de bu konuda bir istisna değil.

CC'nin alışık olmadığım poposu, zamanla gözüme güzel gözükmeye
bile başladı. Yine de bu, bagaj kapağının deneyimlediklerim arasında
 en ağır bagaj kapağı olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
Mégane CC'yi kullandığım 
tarihlerde hava sıcaklığı 10 derecenin altındaydı. Ne var ki, üstü açık yol almak oldukça keyifli. Bu yüzden hava sıcaklığı zaman zaman üstü açık seyretmeme engel olamadı.

Sahil ya da kasaba yolunda hızlı değil, ama keyifli bir şekilde üstü açık ilerlemek bu otomobilin kullanım kitapçığının ilk sayfasında kesinlikle belirtilmeli! :)

Cam tavan, tavan kapalıyken bile iç mekanın 
ferah olduğu anlamına geliyor. Tavanın açılma/kapanma
işlemi yaklaşık 20 saniye sürüyor.

...yakıt tüketmemekte resmen direniyor.


Test otomobilinde Renault'nun tutumluluğuyla ünlü ve Mercedes-Benz'in kompakt modellerinde de (A, B, CLA) kullandığı 1.5 dCi dizel motoru görev yapıyordu. 4000 d/dak'da 110 bg maksimum güç ile 1750 d/dak'da 240 Nm maksimum tork üreten motora 6 ileri EDC otomatik şanzıman eşlik ediyordu. Mégane CC, sportif olmaktan ziyade "cool" olan bir
CC'nin iç mekanı, Megane HB/Sports Tourer ile tamamen aynı. Sportif
kadranlar, GT Line donanımının bir getirisi.
otomobil, bu yüzden motor performansı beklentilerimi karşıladı. Direksiyon sistemi konusunda da yüksek sportif beklentiler içinde değilseniz, mutlu olmanız zor değil.

Yakıt tüketimi ise, diğer dizel Renault modellerinde olduğu gibi göz doldurdu. İstanbul şehir içinde yüksek tempolu kullanımda ortalama tüketim değerim 7-7.5 litre/100km civarında seyrettti. Ekonomik kullanmaya çalıştığımda ise, bu değeri 6.5 litre/100km'ye indirmek zor olmadı. Tavan mekanizması yüzünden artan ağırlığın yakıt tüketimine olumsuz yansımasının

fazla olmaması iyiye işaret.

13 Ocak 2016 Çarşamba

Röportaj: Gamze Şulen - Mercedes-Benz Türk A.Ş.

Röportaj: Gamze Şulen, Mercedes-Benz Türk A.Ş.
Bildiğiniz gibi 2015 yaz stajımı Mercedes-Benz Türk A.Ş.'de dijital pazarlamanın da dahil olduğu Pazarlama İletişimi Departmanı'nda gerçekleştirmiştim. 

Tabii kuru kuru staj yapmakla yetinmeyip departman yöneticimle bir röportaj yapmayı düşündüm. Sağolsun, Pazarlama İletişimi ve Müşteri Yönetimi Kısım Müdürü Gamze Şulen teklifimi geri çevirmedi. Gamze Hanım ile Mercedes-Benz’in marka iletişim çalışmaları ve otomotivde kariyer üzerine konuştuk.
Mercedes-Benz’in değerli bir marka olmasının altında yatan sebep sizce nedir? Bir markayı değerli yapan nedir?

Mercedes-Benz, çok köklü bir marka. 130 yılın üstünde bir marka tarihçesi var. Marka söylemimizde biz ona marka mirası diyoruz. Otomobilin mucidi olmuş bir marka. İlk otomobil patentini almış. Dolayısıyla bugün konuştuğumuz sektörün bir nevi yaratıcısı.

Tabii, bir marka sadece köklü olmasına güvenerek güçlü olamaz. Bu zayıflığa yol açar. Mercedes-Benz özellikle son 20 yılda gerek ürün gerek marka ataklarıyla kendini hem köklü hem modern olarak konumlandırabiliyor. Geleneksel değerleri olan güvenlik, prestij, değerliliğin yanına dinamizm, tasarım ve teknolojide öncü olma marka değerlerini ekliyor. Bu da kuvvetli marka olarak ömrünü sürdürmesini sağlıyor.

12 Ocak 2016 Salı

Filo Kiralama Avis’ten Sorulur

Araç kiralama sektörünün önde gelen şirketlerinden Avis, bireysel araç kiralama seçeneklerinin yanı sıra operasyonel araç kiralama hizmeti ile kurumlara uzun dönemli filo kiralama imkanı sunuyor. Bu hizmetiyle Avis, şirketlerin araç kiralama maliyetlerini büyük ölçüde azaltıyor.  Ayrıca aracın tüm servis işlemleri, kaskosu ve lastik değişimi gibi hizmetler de filo kiralama kapsamına dahil oluyor.

Kurumsal filo kiralamalarda aracı kiralayan kişi, araçla ilgili idari sorumluluğu bağlı olduğu şirkete devrettiği gibi ikinci el riskinden de muaf oluyor. 

Avis’in Operasyonel kiralama hizmeti ile şirketiniz ve çalışanlarınız için 12, 24, 36 veya 48 aylık uzun dönemli araç kiralamanız mümkün. Böylece araç satın almak için ihtiyaç duyacağınız tutarı ister cebinizde tutuyor isterseniz de başka harcamalarınız için kullanabiliyorsunuz.

Filo kiralamada şirketler arasında fiyat farkı olabiliyor. Kiralama kapsamına göre talep edilen fiyatlar da değişiyor. Filo kiralarken teklifin içeriğini de iyice incelemek gerek.  Finansal faydaları ve sunduğu hizmetlerle bir adım öne çıkan Avis, Filo kiralama konusunda en iyi adreslerin başında geliyor.

Şirketler Avis’ten kurumsal araç kiralama yaparken ihtiyaçlarına uygun özellikte ve ekipmana sahip araçlar tercih edebiliyorlar. Siparişini verdikleri aracın hazır olmaması halinde ise firmanın tahsis ettiği muadil aracın kullanımına başlanabiliyor.

Avis finansal faydalarıyla olduğu kadar kullanıcının iş yükünü hafifletecek kolaylıklar da sunuyor. Avis’ten filo kiralama yaptığınızda aracınızın servis ve bakım işlemleri Avis ekibi tarafından yapılıyor. Aracınızın bakımına ve onarımına ilişkin tüm süreçler Avis ekibinin planlamasıyla yürüyor. Böylece şirketler bu iş için herhangi birini görevlendirmek durumunda kalmadığından insan kaynağı ve zaman açısından avantaj sağlıyor. 

Filo kiralama yaparken teklifin kapsamına dikkat etmelisiniz. İçeriğine göre maliyeti artabiliyor. Bu noktada dikkat etmeniz gereken birkaç nokta var. Filo kiralamada aracın bakım ve onarım işlemleri, kasko, yedek araç temini, lastik değişimi gibi belli başlı hizmetlerin karşılanması gerekiyor. Bu hizmetleri sunan bir firmadan filo kiraladığınızda herhangi bir sorun yaşamazsınız.

Araç kiralama şirketinin sunduğu yedek araç hizmeti sayesinde; kiraladığınız aracın arızalanması veya hasar görmesi durumunda, 24 saatten uzun süren onarımlarda anlaşmalı olduğunuz firma, onarım süresi boyunca size yedek araç tahsis ediyor. Ayrıca aracın başına herhangi bir zarar geldiğinde kaskosu sayesinde hasarlardan doğan maddi kayıpları da rent a car şirketiniz ödüyor.

Siz de şirketiniz için uzun süreli araç kiralamayı düşünüyorsanız,  Avis’in web sitesini ziyaret ederek operasyonel kiralama hizmeti hakkında detaylı bilgi alabilirsiniz.
Kurumsal araç kiralama kampanyalarından yararlanmak ve detaylı bilgi almak için www.avis.com.tr adresinde bulunan formu doldurmanız veya corporate@avis.com.tr adresine mail atmanız yeterli.

Avis’ten Ford ve Fiat marka araçlar başta olmak üzere birçok farklı marka aracı aylık ve yıllık periyotlarla kiralayabilirsiniz.