Röportaj: Gamze Şulen, Mercedes-Benz Türk A.Ş. |
Bildiğiniz gibi 2015 yaz stajımı Mercedes-Benz Türk A.Ş.'de dijital pazarlamanın da dahil olduğu Pazarlama İletişimi Departmanı'nda gerçekleştirmiştim.
Tabii kuru kuru staj yapmakla yetinmeyip departman yöneticimle bir röportaj yapmayı düşündüm. Sağolsun, Pazarlama İletişimi ve Müşteri Yönetimi Kısım Müdürü Gamze Şulen teklifimi geri çevirmedi. Gamze Hanım ile Mercedes-Benz’in marka iletişim çalışmaları ve otomotivde kariyer üzerine
konuştuk.
Mercedes-Benz’in
değerli bir marka olmasının altında yatan sebep sizce nedir? Bir markayı
değerli yapan nedir?
Mercedes-Benz, çok köklü bir marka. 130 yılın üstünde bir
marka tarihçesi var. Marka söylemimizde biz ona marka mirası diyoruz.
Otomobilin mucidi olmuş bir marka. İlk otomobil patentini almış. Dolayısıyla
bugün konuştuğumuz sektörün bir
nevi yaratıcısı.
Tabii, bir marka sadece köklü olmasına güvenerek güçlü olamaz. Bu zayıflığa yol açar. Mercedes-Benz özellikle son 20 yılda gerek ürün gerek marka ataklarıyla kendini hem köklü hem modern olarak
konumlandırabiliyor. Geleneksel değerleri olan güvenlik, prestij, değerliliğin
yanına dinamizm, tasarım ve teknolojide öncü olma marka değerlerini ekliyor. Bu
da kuvvetli marka olarak ömrünü sürdürmesini sağlıyor.
Değerli olmasının
yanı sıra Mercedes-Benz aynı zamanda global bir marka. Globalin stratejileriyle
sizin yerel çalışmalarınızın uyuşmadığı durumlar oluyor mu?
Otomobil ve hafif ticari modellerimizde daha çok global
söylemlere yakın duruyoruz. Özellikle ağır ticari ürün grubumuzda ise,
neredeyse tamamen yerel aksiyon alıyoruz, çünkü müşteri kitlemiz çok daha fazla
Türkiye’ye özel. Yerel projelerimizde global ile uzlaşmamız gereken durumlar
olabiliyor. Örneğin, ortak marka söylemini her zaman taşıyor olmanız gerekiyor.
Aynı zamanda markanın kurumsal kimliğini de korumamıza gerekiyor. Çerçevenin
sınırlarına sadık kalmak koşuluyla içerisindeki resmi tabii ki biz yaratıyoruz.
Yerel projeler
demişken Mercedes-Benz Kamyon için çekilen Çağan Irmak kısa filmlerinden bahseder
misiniz? Bu projenin hikayesi nedir?
Son dönemlerde yaptığımız en başarılı çalışmalardan birisi. Bizim
ve ajansımızın dijital kanallarda kamyon kitlemize yönelik bir film yapma
arzusuyla hayata geçti. O ürün grubunda 10 yılı aşkın süredir pazar lideriyiz.
Kamyon emekçilerine bu kez de bir film yoluyla teşekkür etmek istedik. Onların
hayat hikayelerini anlatan ve hislerine tercüman olan filmler çekmeyi
hedefledik. Böylelikle onların yanında olduğumuz hissini pekiştirebilecektik.
Bu
tarz duygu yüklü ve Türkiye insanının hikayesini anlatan yapıtlar söz konusu
olduğunda Çağan Irmak, en öne çıkan yönetmenlerimizden birisi. Teklifimizi
kırmadı, hatta kendisinin de çok uzun süredir hayata geçirmeye çalıştığı bir kamyoncu
hikayesi olduğunu söyledi. Üç filmden birisi, “Sır”, Çağan Irmak’ın hayata
geçirmek istediği hikayeydi. Üç film de çok keyifli bir çalışmanın ürünü oldu.
Hedefimiz yaklaşık 1.5 milyon izlenme sayısına ulaşmaktı, ama bugün o hedefin çok üstünde
4.5 milyon gibi bir izlenme sayısına ulaştık. İletişim kanalı olarak ağırlıklı
şekilde Facebook ve Youtube kanalımızı kullandık. Filmler hiçbir geleneksel
mecrada yer almadı. Tamamen dijital bir proje olarak yoluna devam etti. Çok
yüksek oranda paylaşıldı ve ses getirdi. Az önce bahsettiğim gibi kamyon ürün
grubu çalışmalarımızda yerellik payımız yüksek olduğu için son 10 yılda bu tarz
imza projeler geçirebildik. İlk defa dijital ortamda proje yapıyoruz, ama mesela
daha önce geleneksel mecralarda yayınlanan bir reklam kampanyamız Kırmızı’da
ödül kazanmıştı. Ayrıca, Kristal Elma’da da bir ödül kazanmıştık.
Kısa filmlerden bu
sene bir Kristal Elma bekliyor musunuz öyleyse?
Neden olmasın. (Gülüşmeler.) Ödül bekliyoruz, ödül istiyoruz.
Projenin fikri güzel, uygulaması güzel ve sonuçları da hedeflenenin üzerinde başarılı
oldu. Umuyorum, bu sene Kristal Elma’dan bir ödülle döneceğiz.
Mercedes-Benz Türk
için dijitalin önemi nedir?
Mercedes-Benz Türk olarak erken harekete geçtik ve erken yol
aldık. Şu anda bundan dolayı memnunum, ancak dijital dünya o kadar hızlı
ilerleyen bir ortam ki geride kalmamak için daha da hızlı koşmamız gerekiyor. Bugün tüketici olan
herkes biliyor ki dijital ortam artık tamamlayıcı bir mecra değil, ana bir
mecra. Eskiden ilk TV ya da
gazete kampanyası çıkardı, ondan sonra o kampanya dijital fikirler ile desteklenirdi.
Bugün ise, proje dijital üzerinden kurgulanıp diğer kanallarla
desteklenebiliyor. Hatta, hiç destek almadan sadece dijital üzerinden
kurgulanabiliyor. Bizim tarafımızda buna en güncel örnek az önce konuştuğumuz
Çağan Irmak imzalı kısa filmlerimiz.
Dijital mecranın bir bir diğer avantajı da yaptığımız
yatırımın sonuçlarını sayısal olarak görebilmeniz. Kaç kişi izledi, kaç kişi
tıkladı, kaç kişi benim siteme geldi ve test sürüş formu doldurdu gibi
verilerle potansiyel kitlenizin ayak izini takip edebiliyorsunuz. Tüketici
olarak baktığınızda da markanın birebir iletişime açık olması büyük bir avantaj
olarak görülüyor. Burada çift yönlü iletişime geçme şansınız var. Onlar bizim
paylaşımlarımıza yorum yaptıkça biz de birebir iletişimimizi sürdürebiliyoruz.
Böylesine karşılıklı iletişim geleneksel kanallarda mümkün değil. Bu fırsata
paralel olarak dijital bütçelerimiz de son birkaç yıl içerisinde 3-4 kat
arttı.
Neden Mercedes-Benz
Türk’desiniz?
Mercedes-Benz’i seviyorum. Marka olarak. Mercedes-Benz
Türk’ü seviyorum. Şirket olarak. Ayrıca, pazarlamayı seviyorum. Şanslıyım ki
sevdiğim üç farklı bacağı buluşturabilmişim. Pazarlamada da özellikle iletişim
kısmını seviyorum. Dolayısıyla aslında dört tane unsur benim için sıralanmış
oluyor.
Sevdiğim bu kadar unsur birarada olduğu için de keyifli
işler çıkartabiliyoruz. Çoğu ürün grubunda pazar lideriyiz. Bunun getirdiği
arzu edilen marka olma avantajı var. Bu avantajı iletişime dönüştürmek bizim
için bir ayrıcalık. Ondan keyif alıyorum. Şirketimiz neredeyse yarım asırlık
bir firma. 5000’in üzerinde istihdam yaratıyor. Üretim yapıyor, ihracat yapıyor
ve Türkiye ekonomisine de önemli katkılarda bulunuyor. Sadece bireysel ya da
lüks tüketim değil, yük taşıma, insan taşıma, seyahat ve yolculuğun
modernleşmesi anlamında hepimizin hayatına fayda sağlıyor. Bundan da yüksek
keyif alıyorum.
Şirketteki 13.
yılınızı doldurduğunuzu biliyorum. Mercedes-Benz’den öncesi nasıldı?
Medyada başladım. Dört yıl televiyonda çalıştıktan sonra
pazarlamada uluslararası bir firmada ürün müdürlüğü yaptım. Daha sonra bir reklam
ajansında çalıştım. Son olarak dediğiniz gibi 13 yıldır da Mercedes-Benz’deyim.
Pazarlama çok keyifli bir alan. O yüzden pazarlama düşünmeye
devam etsinler. (Gülüşmeler) Keyif alınarak çalışılması gereken bir alan olduğu
unutulmasın. Dinamik, hareketli ve uzmanlaşma isteyen bir alan olduğu da...
Pazarlamanın kendi içindeki alt başlıkları her geçen gün çoğalıyor ve
derinleşiyor. O yüzden pazarlamanın hangi kulvarında çalışmak istediklerine
erken karar versinler. Ürün yönetimi başlı başına bir konu, iletişim başlı
başına bir konu. Dijital başlı başına bir konu. Müşteri Yönetimi başlı başına
bir konu. Bunların hepsini pazarlama başlığı altında görüyoruz. O yüzden, uzmanlaşacakları
alana erken karar vermeleri faydalı olacaktır diye düşünüyorum.
Sizin eklemek istediğiniz
noktalar var mı?
Bir markanın başarılı olması için marka ekibinin
ajanslarıyla ve bütün paydaşlarıyla çok uyumlu çalışması gerektiğini
düşünüyorum. Pazarlama, şirketin içinde ürünü yöneten ekiplerin tek başına
yapabileceği iş değildir. Dışarıdaki paydaşlarınızın da sizin benimsediğiniz
aynı marka gücünü hissetmelerini sağlamanız gerekir. Gerekirse ürünlerinizi
kullandırarak, toplantılarınızda ve eğitimlerinizde motive olmalarını
sağlayarak uzun dönemli ilişkiler kurmanın markanın özellikle iletişim
tarafındaki başarısının temellerinden
biri olduğunu düşünüyorum. Pazarlamaya atılacak tüm arkadaşların takım çalışmasının gücüne önem vermesini tavsiye ediyorum.
Türkiye’de pazarlama anlamında son zamanlarda en çok
konuşulan yaratıcılık olmuştur. Hep sorarlar, bu çalışmayı globalden mi aldınız
yoksa kendiniz yerel olarak mı geliştirdiniz diye. Bence bizde de çok yaratıcı
işler çıkaran ekipler var. Markaları yöneten bizler olarak genç yaratıcı
akıllara özgün projeler yapabilmek için fırsat tanımalıyız. Bizim ekip de genç
bir kitleden oluşuyor.
Çok teşekkürler.
Ben teşekkür ederim.
--İlginizi Çekebilecek Diğer Yazılar--
#BloggerStajda - Mercedes-Benz Türk'te Staj. Zorlu ve Öğretici Bir Okul.
(Pazarlama İletişimi ve Dijital Pazarlama Departmanı Stajı)
(Kurumsal İletişim Departmanı Stajı)
(İletişim Ajansı Stajı)
Toyota Prius Lansmanında Değilim, Toyota Türkiye'de Stajdayım! :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Düşüncelerinizi yorumlarda paylaşın..