30 Ekim 2014 Perşembe

40 Milyon Kişilik Ailenin Bir Üyesi: Toyota Corolla

Bir aile düşünün ki seneye 50. yılını kutlasın. Bu 50 yıla 11 jenerasyonda 40 milyonu aşkın birey sığdırsın... Nefes alan bir canlı olarak hayal etmesi zor tabii, ama Toyota bunu başarmış. Toyota'nın bu geniş ve köklü ailesinin adı Corolla. Bilinilirliği neredeyse Toyota markası kadar yüksek olan Corolla, bugün üretimde olan 11. jenerasyonuyla bu köklü ailenin en dinamik ve sportif tasarımlı üyesi ünvanına sahip. 

Dış Tasarım

Toyota'nın daha genç müşterileri çekmek adına yeni modellerinde daha keskin ve agresif bakışlı modeller ürettiği biliniyor. "Under Priority" ve "Keen Look" adı verilen bu tasarım yaklaşımlarını 11. jenerasyon Toyota Corolla'da da görmek mümkün. 
"Under Priority" ve "Keen Look" dinamil tasarım yaklaşımlarını Corolla'da da görmek mümkün.
Ön yüzde ilk başta, keskin bakışlı farlar ile bu farların üzerinden geçerek tüm ön cepheyi kucaklayan kromajlı çıta fark ediliyor. LED gündüz farları, ön far grubunun içerisinde kendine yer bulmuş. Toyota logosu ise, olabildiğince öne alınmış. Bu sayede Corolla, yan profilden bakıldığında geriye doğru uzayan farların da katkısıyla, ileri fırlamaya hazır, atak bir görüntü sergiliyor. 
Olabildiğince öne alınan Toyota amblemi, yandan bakıldığında Corolla'nın her an ileri atılacakmış gibi görünmesini sağlıyor. Ön ve arka tampondaki benek benek park sensörleri en üst donanım olan Premium'da standart. 
Ön panjurun kromajlı çıtaları ön farların içine kadar girmiş.
Ön yüzde ön panjur-ön farlar ikilisi uyumlu bir birlikteliğe sahip. Hatta, panjurun kromajlı çıtaları farların iç dokusuna da dahil olmuş. Arka tarafta da aynı uyumu kromajlı bagaj çıtası ile arka stoplar arasında görmek mümkün. Genel olarak dış tasarım hakkında ise, bagaj bölümü oldukça yüksek tasarlanan bazı sedanlara kıyasla, Corolla'nın orantılı boyutlarıyla göze güzel gözüktüğünü söyleyebilirim.
Bagaj kapağındaki kromajlı panjurla uyumlu stoplar otomobilin bütünü gibi köşeli tasarıma sahip.  
İç Mekan

İç mekana girince ilk başta biraz afallıyorsunuz, çünkü günümüzün olabildiğince eğimli ön konsollarından burada eser yok. Corolla'nın ön konsolu bıçakla kesilmişçesine dümdüz. Neredeyse 90 derece dik olan ön konsol bu haliyle ilk görüşte eskilerin iç mekan tasarımlarını andırmıyor değil. Kumanda birimlerinin sade ve kullanışlı arayüzü ise, iç mekana kolaylıkla adapte olmanızı sağlıyor. 
Toyota Corolla'nın ön konoslu bıçakla kesilmişcesine dümdüz.
Toyota Corolla'nın iç mekanında sağlamlık hissi ve işçilik kalitesi adına olumsuz söylenebilecek tek bir söz yok. Kullanılan malzemeler ise, daha yumuşak dokunuşlu olanlardan seçilebilirdi.. Kabin, kullanışlılık adına da beklentileri karşılıyor. Orta konsolda iki bardaklık var. Direksiyonun solundaki, vites kolunun önündeki ve kol dayamanın altındaki kapaklı gözler ise, günlük küçük eşyalarınızı saklamak için yeterli büyüklükte. 
"Touch 2" adı verilen multimedya arayüzünün kullanımı kolay. Ekran dokunmatik. 
İç mekanda fark ettiğim bir ergonomi sorunu, baz donanımdan itibaren standart sunulan elektrikli ve katlanabilir yan aynaların kontrol biriminin yeri ile ilgili. Kapı içi yerine direksiyonun soluna konumlandırılan butonlara, uygun sürüş pozisyonunda koltuğa sırtınızı tam yasladığınıza ulaşmak için hafif öne eğilmeniz gerekiyor. Bu da uygun ayna pozisyonunu bulmayı zorlaştırıp, daha fazla zaman harcamanıza sebep oluyor. Tabii basketbol geçmişiniz varsa, o ayrı.. :)
Corolla'nın iç mekanı 5 kişiyi taşımak için yeterli genişlik sunuyor.
Toyota Corolla aileleri hedef alan bir otomobil. Bu yüzden arka koltuklar da önemli bir tercih kriteri. Bu noktada ben 1.78m boyumla, arka koltuklarda geniş diz mesafesi ve yeterli baş mesafesine sahip olarak yolculuk edebiliyorum. Arka koltuk zemininin düz yapısı ortadaki yolcunun ayakları için iyi bir haber. Üç kişinin sıkılmadan yan yana oturabileceği arka koltukların belki de tek olumsuz yanı bu bölümde herhangibir havalandırma çıkışına yer verilmemiş olması.
Corolla'nın 2700mm'lik dingil mesafesi, sınıfının en uzunlarından birisi. Bu sayede arka koltuk diz mesafesi son derece cömert.
Bu arada, Corolla'nın bagaj hacmi 452 litre.

Motor ve Yakıt Tüketimi

Test otomobilinde 6400d/dak'da 132 beygir güç ve 4400d/dak'da 160 Nm tork üreten 1.6 litrelik benzinli motor ve CVT şanzıman görev yapıyor. Bu haliyle 1270 kg'lık Corolla, statik halden 100km/h hıza fabrika verisi 11.1 saniyede ulaşıyor. 
1.6 litrelik atmosferik motor alt devirlerde cansız olsa de devir yükseldikçe kendini göstermeye başlıyor.
Fabrika verisi şehir içi tüketimi 7.3 litre/100km olarak verilen modelle ben, şehir içi yoğunluklu 300km'yi aşkın kullanımım sonrası ortalama 8.4 litre/100km'lik tüketim değerine ulaştım. Sürekli sakin kullanmadığımı hesaba katıp işin içine İstanbul trafiğini de dahil ederseniz, bu değer bence normal kabul edilebilir. 
1.6 litrelik benzinli ünite 132 beygir güç ve 160 Nm tork üretiyor. Manuel yada CVT otomatik şanzıman ile alınabiliyor.
Multidrive S Şanzıman Yüksek Konfor Sunuyor

1.6 benzinli motor alt devirlerdeki cansız karakterini üst devirlerde unutturuyor. Günlük kullanımda ve şehir içi sollamalarda Corolla'ya gereken ataklığı sağlıyor. Bu ataklığı pürüzsüz bir şekilde yolcularına sunma görevini ise genel adıyla Continiously Variable Transmission (CVT), Toyota'daki adıyla Multidrive S olarak bilinen otomatik şanzıman üstleniyor. 

Toyora Corolla, Multidrive S adı verilen CVT şanzımanla da satın alınabiliyor.
Türkçe'ye Sürekli Değişken Oranlı Şanzıman olarak çevrilen CVT'yi ilk defa deneyimliyorum ve işini son derece başarıyla yaptığını söyleyebilirim. Ağırlıklı olarak Japon markalarının tercih ettiği CVT'nin tam otomatik yada çift debriyajlı otomatik şanzımanlardan farkı, onlar belirli sayıda dişli seçeneğine sahipken konik parçaları ve kasnakları sayesinde CVT'nin sonsuza yakın sayıda dişli oranına sahip olması. Yani, bir nevi sonsuz sayıda vites sayısına sahip olması. Bu sayede vites geçişleri sırasında motor devri olabildiğince stabil tutulmaya çalışılıyor. Bu da pürüzsüz bir sürüşü beraberinde getiriyor. 

CVT'nin tek handikapı, performanslı kullanımlarda motor devrini sürekli yukarılarda tutması. Bu durumda da motorun haykırışlarını kabinde fazlasıyla duyuyorsunuz. Ayrıca, yukarılarda gezinen devir ibresinin düşük yakıt tüketimine işaret etmediğini de tahmin edebilirsiniz. Bu sebeplerden dolayı da CVT, performaslı modellerin değil konfor odaklı modellerin şanzımanı olmaya devam ediyor.. (Bu arada, CVT'nin çalışma prensibi hakkında burada çok güzel animasyonlu bir içerik var. İlgilenenler ziyaret edebilir.)

Toyota Corolla Premium 1.6 Multidrive S
CVT'nin etkisi ve orta süspansiyonların yardımıyla Toyota Corolla'nın, yolcularına yüksek konfor sunduğunu söyleyebilirim. Tepkili gaz pedalı, kolay kullanımı ve sınıfı için yeterli sayılabilecek direksiyonuyla da sürücünü mutsuz etmiyor. Bundan böyle Corolla dendiği zaman ise, benim aklımda pürüzsüz ve sarsıntısız şekilde yolda yağ gibi kayarak ilerleyen bir otomobil canlanacak..

Sonuç

Corolla, 1966 yılından beri üretiliyor ve benim bildiğim kadarıyla bugüne kadar ismini kötüye çıkaracak bir hamle yapmadı. 11. neslinde de bu imajını bozmaya niyeti yok gibi duruyor. Her nesilde süregelen başarılı özellikleri ve Toyota sağlamlılığını da arkasına alan Corolla, bir isim değişikliğine gidilmezse bence bir 40 milyon daha satar diye düşünüyorum..

Toyota Corolla 1.6 Premium Multidrive S
Filo satışlarını hariç tutarsak Türkiye'de de kendi sınıfının en çok satan modeli olan Corolla'nın fiyatları 50bin TL'nin biraz altından başlıyor, test aracım 1.6 Premium Multidrive S'de ise, 75bin TL sınırına yaklaşıyor. Premium seviyesinde zengin bir donanım sunan modelin diğer donanım seviyelerini ve fiyatlarını incelemek için toyota.com.tr'yi ziyaret edebilirsiniz.

Bugüne kadar test ettiğim tüm otomobillere buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

--
Son olarak, harika fotoğraflar için Sevgili Boray Yurdakul'a teşekkürler.


--İlginizi Çekebilecek Diğer Yazılar--

Makyajlı Yaris'teki (2014) yenilikleri öğrenin.
Toyota Yaris Hybrid detaylı testine göz atın. 
#BloggerStajda - Toyota Türkiye'de Staj Yaptığımı biliyor muydunuz? Staj maceralarımı okuyun. 
Toyota Sakarya Fabrikası gezisinden notlara göz atın. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Düşüncelerinizi yorumlarda paylaşın..