31 Temmuz 2016 Pazar

Otomobil Bloggerının Bir Günü

Blogger olarak hayatım dışarıdan böyle gözükse de işin iç yüzü çok farklı...
(Fotoğraf Lexus Maslak'ın açılışında çekildi. "Fake" kalabalık davetlilerin kendilerini ünlü gibi hissetmesini sağladı. ) 
Uzaktan bakınca insanların benim hayatım ile ilgili gördükleri tablo şu şekilde: Altında sürekli farklı bir araba, lansmanlara katılmak için sürekli farklı şehirlere/ülkelere gidiyor, sürekli geziyor, sürekli eğleniyor...

Klişe olacak, ama işin iç yüzü çok farklı. Dışarıdan güllük gülistanlık gözükse de otomobil bloggerı olmak, hele aynı zamanda bir otomobil dergisinde editörlük yapıp (şu anda yapmıyorum.) üniversite hayatına devam etmek oldukça zor bir iş. Tüm bunların yanında sosyal hayatınızın da devam ettiğini hatırlatmıyorum bile.


Ben de işin asıl yüzünü göstermek için bir günümü bir blog yazısı olarak paylaşmayı düşündüm. Bir günümü dakika dakika, gün içerisinde not aldım. Bu arada, bu yazıda bahsi geçen gün 14 Nisan 2016. Bu aralar gerçekten yoğun olduğum için ancak 3 ay sonra paylaşabiliyorum..


Lafı daha fazla uzatmadan saati başlatıyorum. Buyrun bakalım, okulumun da devam ettiği tipik bir günde bir otomobil bloggerı Mert Alpkoçak neler yapıyor?



Hyundai i30 Turbo.
06.20: Uyandım. Sütümü içtim, dişimi fırçaladım. 
06.30: Akşamdan hazırladığım spor çantamı alıp Hyundai i30’a atladım. Ataşehir'den Maslak'a gidiyorum. Hedef, Antrum Crossfit. 
07.20: 07.30 WOD’u için Antrum Crossfit’e vardım.
08.30: WOD bitti.
09.00: Sohbet ede ede soyunma odasında duş alıp üstünü değiştirme faslı ancak bitti. i30’a atladım, Maslak metro girişindeki Erdoğan Abi’den kepekli sandviçimi alıp Hyundai Genel Müdürlüğü’ne doğru yola koyuldum.


V60 Cross Country dışarıda, ben içeride sporda.
(Bu sabah sporu rutinimi videoblog haline getirmiştim. Buraya tıklayarak izleyebilirsiniz.)

09.45: Kozyatağı'ndaki Hyundai Genel Müdürlüğü’ndeyim. i30’u bıraktım. Kadıköy-Kayışdağı minibüsüne binip okuldaki (Yeditepe Üniversitesi) dersime yetişmek üzere yola koyuldum.  
10.30: Bu arada eve uğradım. Spor çantamı bıraktım, ders için defterimleri aldım. Yürüyerek okulda gittim. 
11.00: Okuldayım. ISE 402 kodlu System Design dersi başladı. Bana kolay gelsin. 
Fotoğraf çekimi yapmak başlı başına bir "iş".
Fotoğrafçı arkadaşın ile ortak zamanını yakala, çekim yeri bul...
Tüm bunları yaparken İstanbul trafiğini ve okul durumunu gözet. 
12.40: Ders bitti. Koşar adım okulun kapısına çıktım. Şimdiki hedef Buyaka'daki Volvo Car Türkiye ofisi. Okulun kapısından geçen Kayışdağı-Dudullu minibüslerine bindim. Son durakta indim, Dudullu-Üsküdar minibüslerine aktarma yaptım.
13.30: V60 Cross Country'yi teslim almak üzere Volvo Car Türkiye ofisine uğramadan önce bir klasik olarak IKEA’da İsveç Köftesi ziyafeti yaptım. 
14.05: Volvo ofisinden V60 Cross Country’nin anahtarlarını aldım. Otoparka indim. Aracı yıkamadan teslim aldım. Şimdi istikamet, elektrikli kaykay Hovbo'nun Türkiye ithalatçısı Cem Bey ile buluşup Hovbo’yu teslim almak için Palladium AVM...
Otomobil özgürlüktür. Hele ki Cross Country adını taşıyorsa
sizi bunun gibi harika manzeralarla buluşturur.
14.25: Palladium’a vardım. Cem Bey’le buluştum. Güya 16.00’daki dersime yetişmek için kalkacaktım, ama muhabbet oldukça koyuydu. Kalkamadım. :) Dersin ilk saatine girmeme kararı aldım. Sevgili Semih Hoca'ma buradan kocaman özürlerimi göndereyim..
16.10: Hovbo'ya binmeyi ilk defa Palladium AVM'nin otoparkında denedim. İlk 30 saniye, "Nereden ben bulaştım bu alete. Adam gibi kullanamayacağım bile…” diye iç geçirsem de Cem Bey'in yönlendirmeleriyle kolaylıkla alıştım. O kadar zevkliydi ki 5 dk sonra kendimi otoparkta Hovbo ile sebepsizce turlarken buldum. :)
16.25: Hovbo’yu attım V60 Cross Country'nin bagajına. Doğruca okula yol aldım.
17.00:16.00'da başlayan dersin ikinci yarısına girdim.
17.45: Ders bitti. Bu arada, Hovbo’yu snapchatte paylaşmıştım. Bu snapimi gören dersteki arkadaşlarımdan bazıları Hovbo’yu denemek istedi. Okulun otoparkında Hovbo’yu deneme aktivitesi düzenledim. :)
18.15: Eve vardım. Akşam yemeği hazırlama telaşı başladı...
19.00: Dehan, Bahadır ve V60 CrossCountry ile yarın çıkacağımız Uşak yolculuğu öncesi hazırlıklarımı tamamlamaya başladım. Eşyaları V60 Cross Country'nin bagajına yükledim. Elektronik aletlerin şarjlarını full’ledim, hafıza kartlarını boşalttım vs.
22.00: Uyumak için normalden daha erken yatağa girdim. Sabah 9-11 arasındaki dersimden hemen sonra Uşak'a doğru yola çıkacaktık. Sabah 9 dersine yetişebilmem için 07.30 yerine 06.30 WOD’una gitmem gerekiyordu. Yani, 06.00'da uyanmam gerekiyordu. Bu yüzden erkenden yattım...

Anlayacağınız durum bu şekilde. Test otomobillerini teslim almak/teslim etmek için sürekli İstanbul içinde hareket halindeyim. Okuldaki sunumlarımın ve sınavlarımın olduğu günler ise işler sadece biraz daha karışıyor. :) Mühendislik öğrencisi olmak gerçekten zor. 

Yurt içi/yurt dışı seyahatlerimin olduğu günler aslında gerçekten de rahatım, hiçbir şekilde koşturmadan hem yeni bir yer görüyorum hem de yeni bir otomobille birlikte oluyorum. Ne var ki, seyahatten geri döndüğümde o seyahate dair içerikleri hazırlamak ve seyahat süresince geri kaldığım okul derslerini toparlamaya çalışmak hiç hoş olmuyor.

Neyse ki kimse bu işi bana silah zoruyla yaptırmıyor ve yaptığım işten oldukça zevk alıyorum. Önemli olan da bu sanırım. Bu yüzden aslında gerçek bir yorgunluk hissetmiyorum..
Gün içerisinde 92.5 km'lik yolculuk yapmışım. İstanbul trafiği hakkında konuşmak istemiyorum.


--İlginizi Çekebilecek Diğer Yazılar--

(Kurumsal İletişim Departmanı Stajı)

#BloggerStajda - Mercedes-Benz Türk'te Staj. Zorlu ve Öğretici Bir Okul. 

(Pazarlama İletişimi ve Dijital Pazarlama Departmanı Stajı)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Düşüncelerinizi yorumlarda paylaşın..