%100 elektrikli Renault Zoe ile %100 ekolojik Narköy'e Yolculuk...

Renault ZOE ile Narköy Ziyareti.

1 Mayıs’ta Gezi’de yine olaylar(!) olurken öyle bir huzurlu ve hoşgörülü bir yere gittik ki inanamazsınız. Hoşgörü, ama her anlamda hoşgörü. Çevreye de hoşgörü, hayvana da hoşgörü, insana da hoşgörü. Tam da ülkenin şu zamanlarda ihtiyaç duyduğu cinsten...

Altımızda da çevreye en duyarlı otomobillerden birisi, %100 elektrikli Renault ZOE vardı.

Narköy. Bir Güzel Yaşam Merkezi.

Narköy, ekolojik yaşam merkezi. Bir doğal yaşam çiftliği. Aynı zamanda doğa dostu bir otel. Kandıra, İzmit sınırları içerisinde Karadeniz'e çok yakın ormanlık büyükçe bir arazide yer alıyor. Şehrin unutturduklarını size tekrar hatırlatacak, doğayla yakın ilişkiye girebileceğiniz bir nokta...

Gelin, oluşturduğumuz videomuzu ilk önce izleyin.

Narköy'ün müdürlerinden Mümtaz Amca (Bayat), doğal yaşamı bozacak tek bir negatif yanı varsa burada uygulamayı düşündüğümüz projeyi iptal ederiz diyor. Örneğin, hayvanları psikolojik açıdan rahatsız ettiği için rüzgar türbini inşa etmemişler. Onun yerine, şimdilerde güneş panelleri kurmaya niyetliler.

İzmit-Kadırga yolundaki yol çalışması yüzünden Zoe'miz biraz kirlendi. Kusura bakmayın. Zaten bu fotoğraftaki asıl hedef, Narköy'ün binalarının 30 cm yüksekte durduğunu gösterebilmekti. :)

Binalar bu zamana kadar bildiğiniz tüm ekolojik yaklaşımların tamamı düşünerek tasarlanmış. Sular güneş panelleriyle ısınıyor. Kullanılan malzemeler çevreye zararlı değil. Klima yok. Onun yerine binalar, güneşin yıl içerisindeki açısı gözetilerek, kışın sıcak yazın soğuk olması için en optimum pozisyonda inşa edilmiş.

Yine bu ekolojik binalar yaklaşık 30 cm havada duruyor. Sebepi, çok ince bir düşünce. "Olur da bir gün Narköy projesi bitmek zorunda kalırsa bu arazi üzerine inşa ettiğimiz hiç bir şey toprağa zarar vermesin. Ne biz ne de doğa üzülsün" diyor Nar Anne. (Nardane Kuşçu)

Renault ZOE'nin gövde rengi, Energy Blue adı verilen mavinin mükemmel bir tunuydu.

Dersimiz: Şarj 101. Hocamız: Renault ZOE

Bu yazının Narköy kadar detaylı projelendirilen bir diğer başkahramanı Renault Zoe.
Zoe, %100 elektrikli bir otomobil. Bagajında iki kablo bulunuyor. Ben onları kalın ve ince bağırsak diye adlandırıyorum.

İnce bağırsak, yani 220V’luk evdeki klasik prizlere takılan kablo, ZOE'nin yaklaşık 10 saat gibi bir tamamen sürede şarj olmasını sağlıyor.
Kalın bağırsak, yani Renault bayileri yada AVM'lerde bulunan hızlı şarj istasyonlarına (Eşarj'ın şarj üniteleri İstanbul'daki belli başlı büyük AVM'lerde var.) takılan kablo ise, saece 1.5 saatte bataryaları tamamen doldurmanızı sağlıyor.

Narköy yolculuğumuzda şarj molamızı Renault Ermat İzmit'te verdik. Narköy'deki fotoğraf çekimlerimizi tamamladıktan sonra normal ev prizine bağlayarak yine bir miktar şarja devam ettik.

Hızlı şarj noktasına, bataryalar tamamen bitik haldeyken değil de %25-30 gibi bir değerdeyken gittiğinizde %100 doluluğa ulaşmak için 1 saatten az bekliyorsunuz ki Zoe sahibiyseniz genellikle bu senaryo ile haşır neşir olacağınızı belirteyim.

Otomobilin bataryası tamamen bittiğinizde ise, Renault Yol Yardım sizi en yakın şarj noktasına (bir AVM'ye ya da Renault bayisine) ulaştırmayı taahhüt ediyor. (ücretsiz hizmet!) Bu senaryoda bataryayı fulllemek için yaklaşık 1.5 saate ihtiyacınız oluyor.

Bu arada, R-Link sistemi içerisindeki Yol Yardım menüsünde Yol Yardım ekibinin telefonda size soracağı soruların cevapları (mevcut lokasyonunuz, araç şasi numaranız gibi..) yer alıyor. Ayrıca, telefonunuz araca bağlıysa yine Yol Yardım menüsünden direk telefon edebiliyorsunuz. Bu da acil durumlarda büyük kolaylık.

Yolda kalırsanız ücretsiz Renault Yol Yardım, sizi bulunduğunuz yer alıyor ve en yakın şarj istasyonuna bırakıyor.

Gelelim, en kritik noktaya. Kaç km gidersem yolda kalırım? :)

Bataryaları tam dolu bir ZOE, fabrika verilerine göre 100-150km arası yol gidebiliyor. Gerçek kullanımda da bu değerin doğru olduğunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Ben, İstanbul'da ve çevresindeki 500km'yi aşan 5 günlük kullanımım sonrasında 130 km'lik ortalama menzil değerine ulaştım. Yavaş gitmeden. Gerektiğinde gaza basarak. Ekonomik kullanmaya çalışmadan.

Şarjınız bitip yolda kalırsanız siz de şarkı söylersiniz canım!

Ekonomik kullanmaya çalıştığımda ise, yol bilgisayarında 179km'lik değeri gördüğüm de oldu. :) Renault yetkilerinin ise, gerçek yollarda 210km'yi gördüğünü belirteyim.

Kapıyı açtığınızda Alaçatı'nın soğuk sularına atlamış kadar ferahlıyorsunuz.

Zoe'nin iç mekanı, bir elektrikli otomobilde olmasını beklediğiniz gibi çevreci, ferahlık, doğallık gibi kelimeleri çağrıştıracak bir atmosfere sahip. Koyu renki malzeme sanki hiç kullanılmamış. Ana renkler beyaz, krem ve elektrik vurgusunu yapan mavi olarak seçilmiş. Z.E. (Zero Emission) logolarını ise, kabinin birçok yerinde görebilmek mümkün.

Zoe'nin iç mekanı çok ferah hissettiriyor.

Direksiyonun arkasında dijital göstergeler tercih edilmiş. Bu göstergeleri üç farklı temada görüntüleyebiliyorsunuz. Okunması kolay bu bölümde, anlık hızın yanı sıra, menzil, ve anlık tüketim işleyişini (pili kullanıyor musunuz, yoksa frene basıp şarj mı ediyorsunuz) takip edebiliyorsunuz.

Boyum 1.78 cm. Sürücü koltuğu da bana göre ayarlı.

Zoe'ye ilk kez oturduğumda kendimi kamyon şoförü gibi hissettim. Bunun sebebi Clio platformundaki bir otomobilden beklemediğiniz derecede yüksek sürüş pozisyonuydu. Bataryalar otomobilin zemininde olduğu için otomobilin tabanı bir miktar yüksek. Haliyle, koltuklar da bir miktar yukarı yerleştirilmek zorunda kalınmış. Ön koltukların yükseklik ayarı bulunmuyor. Arka koltuklar da Clio'ya kıyasla daha dar hissettiriyor.

Bir de işin duygusal tarafı var tabii...

Renault Clio'nun en üst donanım seviyesine sahip dizel-otomatik kombinasyonunun (GT Line 1.5 dCi EDC) 65bin TL'den alıcı bulduğu günümüzde dolu dolu tek bir donanım seviyesine sahip Renault ZOE, 66.500 TL'lik fiyata sahip. Hem de Clio'nun en üst donanımında bile opsiyon olarak sunduğu 17 inçlik jantlar, R-Link, geri görüş kamerası gibi kalemleri ZOE standart sunuyor.

Buraya kadar her şey toz pembe gözüküyor. Ne var ki ZOE'yi satın alırken bir elektrikli otomobilin en önemli unsuru olan bataryayı satın almıyorsunuz. Ta daa! Bataryayı Renault'dan kiralıyorsunuz.

Yukarıdaki tablodan size en uygun olan kutucuğu seçip ne kadar batarya kirası ödemeniz gerektiğini öğrenebilirsiniz. Aslında batarya kirası çok değil. Yakıta vereceğin parayı batarya kirası olarak veriyorsun. Şirketlerin bu masrafı vergiden de düşebildiğini hatırlatayım..

Ne var ki, elektrikli otomobillerin şarj olma süresi içten yanmalı motorlu otomobillerin yakıt alım süresinden kat be kat daha fazla. (Akaryakıt istasyonunda 1 saat harcayan yoktur herhalde..) Benim gibi siz de yaşam tarzınızı ZOE'nin şarj düzenine uydurabilecekseniz, ne ala! Ama çoğu insan bunu yapamadığı için elektrikli otomobillere olan talep hala çok çok düşük seviyelerde...

Past meets present. Renault 5 & Renault Zoe.

ZOE ile geçirdiğim 5 günün sonunda öğrendim ki...

Elektrikli otomobilin menzili abartıldığı kadar büyük bir problem değilmiş.
Şarj etmek de aynı şekilde büyük bir sorun değil.
Elektrikli otomobil kullanmak gerçekten "havalı" ve "huzurlu" hissettiriyor. ZOE'den hemen sonra teste 2 litrelik benzinli motora sahip Mazda CX-5'i teste aldım. İster inanın ister inanmayın 2.0 litrelik motor sesini ilk gün yadırgadım...
ZOE, şehir içi yaşantısı için biçilmiş kaftan!
Ha bir de Narköy'e kesinlikle bir kez daha uğrayacağım! :)

Son olarak yeni nesil, elektrikli otomobil fikrini şimdiden sevmişe benziyor. Siz ne düşünüyorsunuz? :)