12 Eylül 2013 Perşembe

Tesla Model S Detaylı İncelemesi ve Test Sürüşü Notları


Tesla Model S
Babam, bu sene Temmuz-Ağustos aylarında Stanford Üniversitesi’nde visiting professor olarak görev aldı. Ben de Ağustos ayını hem Silikon Vadisi’nin kültürünü öğrenmek hem de Amerika’yı deneyimlemek adına Silikon Vadisi’nin merkezlerinden Palo Alto’da geçirdim. Silikon Vadisi; Apple’dan Google’a, Intel'den Hewlett-Packard'a, teknoloji geliştiren birçok şirketin genel merkezlerine ev sahipliği yapıyor. Bu bölgedeki yüzlerce teknoloji şirketinin içerisinde beni en çok heyecanlandıran ise, adını ürettiği ilk otomobili olan elektrikli spor otomobil Roadster ile duyurup bugün satışına devam ettiği yine elektrikli premium sedan modeli Model S ile büyümeye devam eden, geleceğin firması Tesla Motors. Buralara kadar gelmişken Tesla’yı görmeden, Model S’i deneyimlemeden gitmek olmaz dedim ve genel merkeze doğru çıktım yola.

Tesla Motors HQ

Tesla Motors’un genel merkezi Palo Alto’nun 5km güneyinde. Genel merkez, şehrin karmaşasından uzakta, at çiftlikleriyle komşu sakin bir araziye kurulmuş. Gösterişsiz, sade bir mimarisi var. Etrafını kuşatan çiftliklerin dışında bir diğer komşusu Linkedin’in Palo Alto kampusü. Genel merkezde yönetim birimlerinin dışında bir adet showroom bulunuyor, ancak bu showroom sadece davetli misafirlerin kullanımına açık. Ben ise davetsiz Tanrı misafiri olarak genel merkezi ziyaret ettiğimden dolayı lobideki görevli tarafından nazikçe Palo Alto’nun 2km kuzeyinde bulunan Tesla Motors Menlo Park Showroom'a yönlendiriliyorum.
Tesla Motors Menlo Park Showroom

Menlo Park’taki Tesla Motors showroomu oldukça merkezi, şehrin kalbinin attığı bir lokasyonda. Elektrikli otomobil üreten markanın imajını desteklercesine doğal ürünlerin kullanıldığı, sade bir mimariye sahip. Showroom gerçek alıcılara hizmet ettiği kadar benim gibi Amerika dışından gelen ve Tesla’yı merak edip görmek isteyen insanlara da hizmet ediyor. Showroom’a girdiğinizde sizi kırmızı bir Roadster karşılıyor. Prestij için sergilenen bu modelin kapıları kilitli. Roadster'ın arkasındaki Tesla logolu aksesuarların satıldığı Tesla Shop’un ardında ise biri beyaz, biri siyah iki muhteşem Model S duruyor. Bu noktada satış görevlilerinden Charlie beni karşılıyor. Başlıyor Tesla’yı, Roadster’ı ve Model S’i anlatmaya…
Ali Ağaoğlu, bir adet turuncu Tesla Roadster'ıaraştırmalarda kullanılmak üzere İTÜ'ye hediye etmişti.
Tesla Motors, Silikon Vadisi'nde yaşayan birkaç hayalperest tarafından 2003 yılında elekrik enerjisi kullanarak geleceğin otomobillerini üretecek bir teknoloji şirketi olarak kuruldu. İlk ürettiği model olan ve 2008 yılında satışa sunulan Roadster, temelde Lotus Elise platformunu kullanan; fakat tamamıyla elektrikli, sofistike, ve hızlı bir zengin oyuncağıydı. Roadster, Tesla için yüksek iyi bir imaj yaratmakla kalmadı, Model S’in ve 2014'te satışına başlanacak Model X'in geliştirme masraflarını da finanse etti. Tesla ile ilgili bu kısa bilgiden sonra Charlie bu sefer de Model S ile bilgi veriyor. Otomobille ilgili yeterli bilgiyi aldıktan sonra ise otomobili kendim kurcalamaya devam ediyorum. Ardından, yine Charlie ile birlikte test sürüşüne çıkıyoruz. 

Yazının devamında Model S'in detaylı incelemesini bulabilirsiniz.


Dış Tasarım


Model S oldukça sade, şık ve minimalist bir tasarıma sahip. Tasarım gayet orantılı ve tasarımda gözü rahatsız eden herhangibir fazlalık yok. Özellikle otomobile ön taraftan bakılınca hissedilen güçlü ve kaslı görünüm otomobilin hızına gönderme yapar nitelikte. Otomobilin ön aydınlatma grubunda xenon farlarla birlikte, arka aydınlatma grubunun tamamında ise LED kullanılmış. Kişiselleştime adına dış mekanda 9 farklı gövde rengi ile 2 boyutta toplam 5 farklı jant tasarımı; iç mekanda ise birçok farklı renkte koltuk kumaş rengi ile orta konsol kaplaması seçenekleri sunuluyor. 
Tesla Model S
Tesla Model S'in tüm kişiselleştirme seçenekleri bu duvarda görülüyor.
İki parçalı panoramik cam tavan opsiyon listesinde yer alıyor. Cam tavanın ön parçası açılabilirken, arka parçası açılmıyor. Model S'teki panoramik cam tavanın bir sedandaki en geniş açılan tavan olduğu iddia ediliyor. Bu iddialarında gerçekten haklılar. 
Elektrik şarj kablosu bağlantı noktası, sürücü tarafındaki arka side markerın arkasına gizlenmiş. 
Otomobilin şarj bağlantı noktası, sürücü tarafındaki arka side markerın arkasına gizlenmiş. ("Side marker ne ki?" diyorsanız sizi şuraya alayım.) Elektrik şarj kablosunu yaklaştırdığınız anda şarj bağlantı noktasını koruyan arka side marker otomatik olarak açılıyor. Arka side markerı manuel olarak otomobilin içerisinden de açmanız mümkün.

Otomobilin pürüzsüz tasarımının getirdiği avantajlardan bir diğeri ise 0.24Cd'lik sürtünme katsayısı. Bu değer ilk Model S 2012 yollara indiğinde seri üretim otomobiller arasındaki en düşük değerdi. (Bugün, Mercedes-Benz CLA 0.22Cd ile en düşük değeri sunuyor.) Bu değerin yakalanmasında otomobilin alt zemininin pillerden ötürü dümdüz olması ile elektrik motorun radyotöre ihtiyacı olmadığı için klasik otomobillerdeki öndeki radyotör hava girişleri yerine düz siyah siyah bir plaka kullanılmasının büyük etkisi var.


Model S’in pürüzsüz tasarımı en önden en arkaya kadar devam ediyor. Kapı kolları bu pürüzsüz tasarımı bozmamak adına, Aston Martin’de olduğu gibi, kullanılmadığında yuvalarına girerek kayboluyor. Dışarı çıkması için kolu hafifçe içeri hafifçe itiyorum. Kapı kolu yuvasından çıkıyor, ve kapıyı açıyorum. İç mekan mükemmel görünüyor.
İç Mekan

Minimalist tasarım iç mekanda da devam ediyor. İnanması güç bir şekilde orta konsolda sadece iki adet buton var: Dörtlü flaşör ve torpido gözü açma butonu. Geri kalan alanda ise yaklaşık üç iPad büyüklüğünde 17 inçlik dev bir dokunmatik ekran yer alıyor. Otomobilin bütün kontrolleri bu ekran üzerinden yapılıyor. Kullanıcı arayüzü oldukça başarılı, kullanımı kolay.

Direksiyon simidinin arkasında da analog göstergeler yerine dijital bir ekran yer alıyor. Direksiyon arkasındaki ekran, orta konsoldaki büyük ekranın verdiği bilgileri gözünüzü yoldan ayırmadan takip etmenizi sağlıyor. Otomobili çalıştırdığınız anda ortadaki bölüm hız göstergesine dönüşüyor. Sağ ve solda kalan alanlarda ise istediğinize bağlı olarak ortak konsoldaki ekrandaki menülerin verileriyle doldurabiliyorsunuz.

Direksiyonun arkasında bulunan dijital ekran.
Direksiyonun arkasındaki ekranı kişiselleştirebilmeniz mümkün.
Showroomdaki iki araç da model gamının en tepesindeki motora ve alınabilecek çoğu opsiyonel donanıma sahipler. İç mekanın hemen hemen hemen her yüzeyinde deri kulanılmış. Sadece ön iki koltuk arasında kalan -ön kol dayamanın hemen önündeki- bölümde bariz plastik kullanımına ratlıyorum. (ki bu plastik kısmı opsiyonel olarak çeşitli kaplamalarla yada stor kapaklı saklama ünitesiyle satın almanız mümkün.)
(Saat yönü) Sürücü ve ön yolcu koltukları; torpido gözü; fren ve gaz pedalı. 
Orta kol dayamanın içinde kapaklı bir saklama göze yok, sadece iki adet bardaklık yer alıyor. Ayrıca, orta kol dayamanın dokunmatik ekrana bakan yüzünde iki adet USB girişi ile bir adet 12V girişi bulunuyor. Açıkçası, bu kadar şık gözüken bir iç mekana kapaksız, açık bir şekilde duran USB çıkışları yakışmamış. Bu girişler daha güzel saklanmalıydı. İç mekandaki bir diğer olumsuz nokta ise saklama gözlerinin azlığı.  İki koltuk arasındaki alanın da standart olarak kapaklı saklama gözüyle gelmediğini düşünürsek, elimizdeki eşyaları savrulmadan muhafaza edebileceğimiz tek yer kapı içilerindeki saklama gözleri oluyor.
(Saat yönü) Güneşlikler oldukça dar tasarlanmış; orta kol dayamada kapaklı göz yok, sadece iki adet bardaklık var; açıka duran USB girişleri güzel gözükmüyor.
Sürücü koltuğundan kalkıp ön yolcu koltuğuna geçiyorum. Bu koltukta otururken en çok dikkat ettiğim nokta, torpida gözünün tam açıldığında ayaklarıma temas edip etmemesi, bir diğer değişle ergonomisi. Orta konsoldaki ekranın hemen sağındaki düğmeye basıp torpidoyu açıyorum. Evet, torpido gözü ayaklarıma değmiyor. Bu iyiye işaret. Bu arada, ön koltukların elektrikli, ısıtmalı ve hafızalı(sürücü tarafı) olduğunu söylememe gerek yok sanırım. 
Arka kapı iç paneli; arkada oturan yolcular için havalandırma ızgaraları.
Sıra geldi arka koltuklara. Arka koltukların zemini altında herhangibir aktarma organı olmadığı için dümdüz. Bu sayede arka koltuklarda -orta koltuk da dahil olmak üzere- yeterince diz mesafesi var. Baş mesafesi ise eğimli tavan yüzünden biraz kısıtlı. Ben 1.79 boyumla baş mesafesini son demlerine kadar kullandım. Ortalama 1.82 ve üstü yolcular arka baş mesafesi konusunda sorun yaşayabilir. Bunun dışında, arka yolcuların kullanımı için iki ön koltuk arasındaki havalandırma çıkışları unutulmamış.
Elektrikli bagaj kapağı kontrol düğmesi; opsiyonel koltuklu Model S'in bagajı.
Elektrikli bagaj kapağı; en üst modelde standart, diğer modellerde "Tech Package" opsiyon paketiyle beraber geliyor. Kapak açıldığında ise bir sürprizle karşılaşıyorum. Bu ileri teknoloji sedan, 7 koltuk opsiyonuna sahip. Arka koltuklarla sırtsırta vermiş, yüzleri arka cama bakan bu koltuklar sadece çocukların (90cm'den uzun, 35 kg'dan hafif) kullanımına uygun. Koltukları zemindeki yuvasına gizleyip kapağını üzerine örttüğünüzde düz bir bagaj zemini elde ediyorsunuz. 
Arka bagajdaki opsiyonel ikili koltuk üç hamlede kolayca katlanıyor.
736 litrelik hacmiyle otomobilin bagajı oldukça büyük. (Koltuklar yatırıldığında 1700 litre toplam hacim) Yine de bu koca bagaj bana yetmez diyorsanız sakın üzülmeyin; çünkü normal otomobillerde motorun olduğu ön tarafta 150 litrelik ek bir bagajınız var.
736 litrelik bagaj hacmi, arka koltukların yatırılmasıyla beraber 1700 litreye çıkıyor; ön bagaj 150 litre hacminde.
Dokunmatik Ekran Arayüzü ve Kontrolleri

Başka hiçbir otomobilde sunulmayan ve "Geleceğin Otomobili" söylemini daha da güçlendiren devasa dokunmatik ekran, otomobilin tüm kontrollerine açılan pencere konumunda. Sürücü koltuğu hafızası ayarlarından, sunroof kontrolüne, navigasyondan internet tarayıcısına kadar otomobilin tüm fonksiyonlarına bu ekran üzerinden ulaşılıyor.

Kullanıcı arayüzünün üst kısmında 6 ana menü var: Medya, Navigasyon, Enerji, Web, Kamera, ve Telefon. Menü ikonları her zaman ekranın yukarısında duruyor. İki menüyü altlı üstlü aynı anda kullanabildiğiniz gibi tek menüyü tam ekran modunda da kullanabiliyorsunuz.
  • Medya münüsünden fm/am radyosu, uydu radyosu, online radyo, ve otomobile bağladığınız müzik çaların kontrollerine, 
Medya menüsü kontrolleri
  • Navigasyon menüsünden Google haritalarını kullanarak Tesla’nın kendi geliştirdiği navigasyon sistemine,
    Navigaston ve Kamera menü kontrolleri
  • Enerji menüsünden otomobilin enerji tüketim ve pil durumu, menzili gibi tablolara, 
  • Web menüsünden internet tarayıcısına, 
Enerji ve Web menüsü kontrolleri
  • Kamera menüsünden geri görüş kamerasına, 
  • Telefon menüsünden ise otomobilin sistemine bluetooth yoluyla bağladığınız telefonunun kontrollerine ulaşıyorsunuz. 
Kamera ve Telefon menüsü dışında kalan diğer bütün menülerdeki fonksiyonlar internet bağlantısı gerektiriyor. Bu yüzden tüm Model S'ler standart olarak sınırsız 3G bağlantısıyla geliyor. İnternet kullanımı şu anda satılan modellerde ücresiz; ancak Charlie'nin verdiği bilgiye göre ileride satılacak modellerde internet kullanımı için aylık ücretlendirmeye gidilecekmiş. 3G'nin dışında Wi-Fi ile de internete bağlanılabiliyor.
Klima kontrolleri; otomobil ana kontrol menüsü.
Klima kontrollerini içinde barındıran kısım sürekli ekranın en altında duruyor. Menüler arasında gezinirken -menülere tam ekran modunda bakarken bile- bu kısım kaybolmuyor. Bu bölümün orta ve sağ kısmından sırasıyla klima ile ses seviyesi kontrol edilirken, sol kısmınndan ise otomobilin ışıklandırma sistemi, kapı kilitleri, sunroofu, sürüş modu, ve dokunmatik ekran kontrollerini içeren menüye ulaşılıyor. Dokunmatik ekrandan sunroofu kontrol etmek o kadar keyifli ki bir gün boyu sadece sunroofu açıp kapatabilirim :) Sunroofun nasıl kontrol edildiğini aşağıdaki videoda görebilirsiniz.
Dokunmatik ekranın arayüzü ve kontrol çeşitliliği, internet üzerinden gelen güncellemelerle (aynı iPhonelarda) olduğu yenilenebiliyor; yeni özellikler sisteme katılabiliyor. Örneğin, ilk zamanlarda bulunmayan sürücü koltuğunun hafıza özelliği ilerideki güncellemelerle birlikte sisteme eklenmiş. Artık, ekranın sol üst köşesinden sürücü koltuğu hafıza ayarlarına erişilebiliyor.
Sürücü koltuğu hafızası kontrolü; ekran temizleme modu.
Model S'deki dokunmatik ekranın "Tabletlerde neden yok ki?" dediğim bir özelliği ise ekranın üzerindeki parmak izini, kiri silmek için tamamen karartılabilmesi. Bu fonksiyon sayesinde ekran, üzerindeki kirleri en iyi gösterecek şekilde karartılıyor.
Kullandığı pil teknolojisinin dışında orta konsoldaki 17 inçlik dokunmatik ekran, Tesla'nın yarının otomobilini bugünden sunduğunun bir başka kanıtı durumunda.

Model S Modelleri

Tesla’nın elektrik ve pil teknolojisi bugün satışta olan elektrikli otomobillerin en iyisi. Model S’in üç farklı versiyonu var: 60, 85, P85 ve P85+.
Tesla Model S Modelleri
  • 60 modeli, 362 hp güç ve 440 Nm tork üreten elektrik motoruna, 60 kWh’lık pile, 5.9 saniyelik 0-96 km/h hızlanma süresine, yaklaşık 193 km/h maksimum hıza ve yaklaşık 335km menzile sahip.
  • 85 modeli, 362 hp güç ve 440 Nm tork üreten elektrik motoruna,  85 kWh’lık pile, 5.4 saniyelik 0-96 km/h hızlanma süresine, yaklaşık 201 km/h maksimum hıza ve yaklaşık 426 km menzile sahip.
  • P85 modeli, 416 hp güç ve 600 Nm tork üreten elektrik motoruna, 85 kWh’lık pile, 4.2 saniyelik 0-96 km/h hızlanma süresine, yaklaşık 209 km/h maksimum hıza ve yaklaşık 426 km menzile sahip.
Tesla Model S P85+
  • Sadece P85 modeli ile alınabilen "Performance Plus" opsiyonunu alırsanız, modelin ismi P85+ oluyor. "Performance Plus" paketini satın almak içinse "Tech Package" ve "Smart Air Suspension" opsiyonlarını da satın almanız gerekiyor. P85 ile aynı motoru ve pil kapasitesini paylaşan P85+'i, standart P85'ten farklılaştıran donanımlar aşağıdaki gibi özetleniyor.
    • 21" jantlar,
    • 20 mm daha geniş arka aks,
    • Otomobilin hızına göre yüksekliğinin ayarlandığı havalı süspansiyonlar,
    • Anahtarsız giriş, elektrikli bagaj kapağı, hafızalı sürücü koltuğu gibi donanımların olduğu "Tech Package" opsiyon paketi.
Elektrik Teknolojisi ve Şarj Tipleri

Şehir elektriği Alternatif akımdır, Model S'in pillerinde depolanan ise Doğrusal Akım. Bu noktada öğrenilmesi gereken iki terim var: Connector ve charger. Connector, elektrik prizinden gelen elektriğin (Alternatif Akım) otomobile gelmesini sağlayan kabloya verilen isim. Charger ise otomobile gelen Alternatif Akımı Doğrusal Akıma çeviren dönüştürücüye verilen isim. Charger, otomobilin içerisinde entegre bir şekilde yer alıyor. Model S'ler standart olrak tekli chargerla(10kW) geliyor, ancak şarj süresini kısaltmak adına çiftli chargerla(20kW) da sipariş edilebiliyor.


Model S'i şarj etmek için dört seçeneğiniz var:

  • Mobile Connector 110 V
  • Mobile Connector 220 V
  • High Power Wall Connector
  • Supercharger
Model S'i satın alınca 110 V'luk ve 220 V'luk elektrik prizlerine uyumlu iki adet Mobile Connectora sahip oluyorsunuz. 110 V'luk priz ile 85kW'lık pile sahip Model S'i 110 V'luk prizle şarj etmeniz yaklaşık 90 saatinizi, 220 V'luk prizle şarj etmeniz yaklaşık 17 saatinizi alıyor. Bu yüzden hergün uzun mesafe otomobil sürenlerin 110 V'luk elektrik prizi kullanması pek mantıklı gözükmüyor. Tesla da Model S'i satın aldığınızda evinize 220 V'lık elektrik prizi taktırmanızı öneriyor.

High Power Wall Connector ise, evdeyken otomobilinizi tamamıyla şarj etmenin en kısa yolu. Bu noktada otomobilin Charger sayısı önem kazanıyor. Tekli chargera sahip 85kW'lık model, High Power Wall Connector ile 10 saat gibi bir sürede şarj ediliyor. Çiftli chargera sahip 85kW'lık model ise 5 saatte tamamıyla şarj oluyor. Tekli chargerın dönüştürebileceğinden fazla elektrik sadece High Power Wall Connector ile gönderilebiliyor. Bu yüzden 110 V yada 220 V Mobile Connector ile şarj edilirken charger sayısı şarj süresini etkilemiyor. High Power Wall Connector'da ise çiftli chargera sahip olursanız şarj süresi yarı yarıya azalıyor.

Tesla Model S High Power Wall Connector
Supercharger, Model S ile uzun yolculuklara çıkmanız için Tesla tarafından belirli merkezlere yerleştirilen çok hızlı şarj istasyonlarına verilen isim. Bu şarj istasyonları 85kW'lık pile sahip Model S'lerin pillerini 20dkda %0 doluluktan %50 doluluğa çıkarıyor. Bu sayede uzun şehirler arası yollarda verdiğiniz yemek molası sırasında pilleri kısa sürede yüksek oranda şarj etmek mümkün hale geliyor. 85kW'lık modeller Supercharger ile uyumlu; 60kW'lık modeller ise $2000 farkla superchargerlara uyumlu olarak alınabiliyor. Supercharger'ın bu kadar hızlı şarj etmesindeki temel sebep ise, otomobile direk Doğru Akım gönderiyor olabilmesi.
Tesla Supercharger
Tesla Supercharger
Hergün yeni bir Supercharger hizmete giriyor. Tesla'nın hedefi  Model S ile Amerika'nın batı yakasından doğu yakasına gitmeyi Supercharger noktalarıyla 2013 kışında mümkün kılmak. 2014 yılında ise Amerika'nın tamamı Supercharger nokları ile kaplanmış olacak, bu sayede Amerika'nın her köşesine Model S'ler seyahat edebilecek.
Yıllara göre yapılacak olan Tesla Supercharger Lokasyonları - Amerika
Yukarıda saydığım şarj üniteleri sadece Amerika'da kullanılabiliyor. Avrupa'daki şarj üniteleri, iki kıta arasındaki elektrik çıkışlarının farklılığı yüzünden Amerika'dan farklı olacak. (Amerika'daki standart prizin 110V, Avrupa'daki standart prizin 240V olması gibi farklılıklar yüzünden) Bugüne kadar sadece Amerika'da satılan Model S, ağustos ayı itibariyle Avrupa'da da satışa sunuldu. Ayrıca, Amerika'da olduğu gibi kıtayı Superchargerlarla kaplama hedefi Avrupa için de geçerli. Şimdiden Norveç'te 6 adet Supercharger noktası kullanıma açılmış ve ülkenin %80'i Supercharger kullanılarak seyahet edilebilir durumda.
Tesla Supercharger Noktaları - Avrupa
Garanti

Tüm Model S'ler 4 yıl/50.000 mil garantiye, 60kW'lık piller 8 yıl/125.000 mil garantiye, 85kW'lık piller ise 8 yıl/sınırsız mil garantiye sahipler. Avrupa'da da benzer garanti şartları geçerli olacak.

Test Sürüşü

Otomobili en ince ayrıntısına kadar kurcaladıktan sonra test sürüşü için tekrar Charlie’nin yanına gidiyorum. Tesla’da test sürüşü yapabilmek için “Uluslararası Ehliyet”e yada “California Eyalet Ehliyeti”ne sahip olunması gerekiyormuş. Benim ehliyetim bu koşulları sağlamadığı için maalesef direksiyon başına geçmeme izin verilmiyor. Yine de Charlie'nin şöforlüğünde test sürüşüne çıkıyoruz. Otoparktaki siyah Model S’e atlayıp teste başlıyoruz.

Motorun çalıştığını ekranlara bakmadan anlamanız mümkün değil! Motordan hiçbir şekilde ses çıkmıyor. Sessizliği bozansa sadece klimanın gürültüsü. Otomobil hareket edince elektrik motoru ince bir ses çıkarıyor, hepsi bu! Ben, sürüşün oldukça sakin geçeceğini düşünürken otoparktan yola çıktığımız anda Charlie’nin gazı köklemesiyle birlikte tam anlamıyla koltuğa gömülüyorum. Hızlanma perfonmansıyla eşdeğer bir fren perfonması da sunuyor Model S. Trafik ışığında duruyoruz. Yeşil yanınca Charlie gazı yine sonuna kadar kullanıyor, dışarısı blurlanıyor, elektrik motorunun çıkardığı ince ses sanki otomobilde değil de bir zaman makinesi yada Star Wars’daki Skyhooper' daymışsın hissi yaratıyor. Bu oyuncak gerçekten eğlenceli! Hatırlatmakta fayda var, bu "büyük oyuncağı" eletrik motorunun bir artısı olan 0 d/dak'dan itibaren kullanımdaki 600 Nm tork sayesinde 0-100 hızlanmasını 4.2 saniyede tamamlıyor. 10 dklık kısa sürüşün ardından tekrar showrooma dönüyoruz. Otomobilin verdiği keyif inanılmaz! Sadece yolcu koltuğunda oturarak dahi, daha önce başka hiçbir otomobilden almadığım kadar keyif alıyorum, direksiyon başında olsam kim bilir daha ne kadar keyif alacağım.. Otomobilden çıkıyoruz, kapıları kilitleyince kapı kolları yine yuvalarına girip kayboluyor.

Geleceği bugünden sunan Tesla Model S'ten ayrılmak ayrılmak zor olsa da ayrılık vakti geliyor. Tesla'yla ileride tekrar görüşmek üzere ayrılıyorum. Umarım, Türkiye'de Model S gibi yenilikçi ve çevreci teknolojiler kullanan modeller bir an önce yaygınlaşır..

Ayrıca, Model S'in yanında Dünya görüşü ve ürettiği modeller ile birlikte Tesla, marka olarak gönlümde büyük bir yer edindi. Belli mi olur bir dahaki sefere HQ'daki masamdan Tesla gibi oldukça güçlü bir vizyona sahip bir şirkette çalışmanın nasıl bir deneyim olduğunu yazarım ;)



--İlginizi Çekebilecek Diğer Yazılar--

Türkiye'deki Tek Test Yazısı! Elektrikli Smart Fortwo ED test yazısına göz atın. 
 BMW i3 Türkiye Tanıtım Etkinliği Notları'nı okuyun. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Düşüncelerinizi yorumlarda paylaşın..