17 Mart 2015 Salı

Sınıf Başkanı. Renault Captur.

Renault Captur 1.5 dCi 90 EDC
B-crossover testlerinin finalini sınıfının en çok satan otomobili Renault Captur ile yapıyoruz. Akselerasyon'da adetimizdir, altımızda bir Fransız crossoverı olduğunda normalde Trakya Bağ Rotası'ndan bir bağı ziyaret ederiz. (Bknz: 1, 2, 3) Ne varki geçtiğimiz hafta benim kişisel yoğunluğum sebebiyle bu geleneğimizi gerçekleştiremedik. Captur da okyanus mavisi rengi, kaputundaki dalga efektli stickerları ve krem renkli tavan/jant/dekorları ile açıkcası bu sefer bir bağa gitmek istemiyor gibiydi. Daha çok, denize yakın olmak gibi bir hali vardı. :) Bu yüzden Mart ayının tüm soğuklarına inat, Captur'un yüksek enerjisiyle verdik elimizi Riva'ya...
Fotoğraf, surprizperisi.com'dan alınmıştır. 
Bilmeyenler için Riva, Karadeniz kıyısında İstanbul'a yakın küçük bir tatil kasabası. Yazın dolup taşan iki ana plajıyla ünlü. Ayrıca, Riva Deresi (bir başka adıyla Çayağzı) ile Cenevizliler tarafından yapılan Riva Kalesi Riva'nın görülmeye değer ender noktalardan. Bu doğal güzelliklerin yanı sıra, Şile'ye doğru deniz kenarından giden toprak yoldan yeterince ilerlerseniz Aşk-ı Memnu'nun merak edilen mekanlarından denize sıfır "kaçamak" evini görebilirsiniz. Riva'nın son zamanlarda daha fazla konuşulmasının sebeplerinden birisi de yukarıdaki ev. Biz gittik, gördük. Otel olarak kullanılıyormuş. Neyse, konuyu fazla bölmeden gelelim sebeb-i ziyaretimize. Renault Captur'a..
LED gündüz farları sis farlarıyla birlikte tamponda ye alıyor. Captur'un yakışıklı görünümünü destekleyen farlar Xenon değil, mercekli halojen.
Tanışma Faslı

Önce, sizi resmi olarak tanıştırayım. Fotoğraflarda boy gösteren arkadaşın tam ismi, Renault Captur 1.5 dCi 90 EDC Icon. Bir başka deyişle, Renault'nun 1.5 dCi dizel ünitesinin 90 beygirlik versiyonu bu otomobilde görev yapıyor. (Bu motorun 110 beygirlik versiyonu da var, ancak Captur'da sunulmuyor.) 220 Nm'lik maksimum torkunu 1750d/dak'da üreten motorun eşlikçisi ise, Renault'nun 6 ileri oranlı ve çift kavramalı otomatik şanzımanı EDC. Icon ise, üst donanım seviyesini (Tocuh, Icon, Outdoor-Icon'un üstüne Outdoor'da daha çok kozmetik farklılıklar mevcut.) işaret ediyor. İsminde yer almasa da 2014 yılının en çok satan b-crossover otomobili ta kendisi. 
Motor kapağı amortisörlü.  
Daha önce de sayısız kere deneme imkanı bulduğum EDC, Captur'da da başarılı bir iş çıkarıyor. Sadece, yokuş yukarı seyrederken vites küçültmeye çalışırsanız şanzımanın bir miktar yavaş kaldığını farkedebilirsiniz. Hoşuma giden bir detay ise, manuel kullanımda vites kolunun ileri itildiğinde küçülüp, kendinize doğru çekildiğinde büyümesi. Tam da olması gerektiği gibi sezgisel bir kullanım söz konusu anlayacağız.

ECO modunun düğmesi ile hız sabitleme/limitleme fonksiyonlarının butonları vites kolunun hemen arkasında yer alıyor. Topuzun ön kısmında ise anahtar kart yuvası, start düğmesi, usb/aux girişleri ile telefonunuzu koymanız için bir açık göz bulunuyor.  
Çok yaygınlaştığı için artık alışmış olacağım ki Captur'da Start&Stop'un eksikliğini daha ilk trafik ışığında hissettim. 350 km'yi aşkın kullanımım sonunda ulaştığım 5.1 litre/100km'lik ortalama tüketim değeri, Start&Stop'un eksikliğini hissettirmedi bile. Ayrıca, gaz pedalı ile ilişkinizi asgari seviyeye indirdiğinizde şehir içinde bile bir anda 4 litre/100km seviyelerine inen yakıt tüketimi yüzümü fazlasıyla güldürmeye yetti. İtiraf ediyorum, bu noktada gaz tepkilerimi sınırlayan ECO modundan yardım aldım.)
Sudoku gibi trafikte oynayabileceğiniz oyunlar R-Link'in bir parçası. (Sol üst) Sisteme ihtiyacınız olmadığında ekranı saat olarak kullanmanız mümkün. (Sağ üst) Captur, dışarıdaki havayı analiz edebiliyor. Riva'da hava temizmiş. :) (Sol alt)
Kişiselleştirme opsiyonlarının dışında test aracındaki sayılı opsiyonlardan birisi R-Link'ti. Kullanım kolaylığı ve özellikleri açısından en çok beğendiğim araç içi multimedya sistemlerinin başında yer alan R-Link'te navigasyon, multimedya ve diğer araç kontrollerinin yönetilmesinin dışında temelde "oyunlaştırma" mantığını kullanarak sizi daha az yakıt tüketmeye teşvik eden bir bölüm de bulunuyor. 
Trafikte önünüze birisi aniden kırınca sert fren yapmak zorunda kalıyorsunuz. Bu da puanınıza ciddi zarar veriyor. Yine de zorlu tüm şehir koşullarına rağmen puan biriktirmek eğlenceli olabiliyor :) 
Bu bölümde, yakıtınızı ne kadar efektif kullandığınıza göre puanlanıyorsunuz. Normal bir kullanımda 60-70/100 arası bir puan alıyorken tavsiyeleri dinleyip ani gaz&fren tepkilerinden kaçındığınız zaman, benim gibi 90 puana ulaşabiliyorsunuz. Trafik ışıklarındaki kalkışlarda arkadamki hızlı sürücüler bir miktar sinirlense de puanımı yükselttiğim için mutluyum :)  


Kapıların açık Gösterge tablosunun en altında ortadaki şerit, gaz pedalı tepkilerinize göre anlık olarak yeşil ile sarı arasında değişiyor. Gaz pedalına ne kadar yumuşak davranırsanız o kadar koyu yeşil elde ediyorsunuz.
Son üç haftadır b-crossover sınıfının TR'de satılan temsilcilerini arka arkaya test ediyorum. Captur'dan bir önceki otomobil Citroen C4 Cactus'tü. Hatta, popomu Cactus'ten kaldırıp Captur'a koymam arasında bir saat ya var ya yoktur... Captur'a oturduğumda ilk hissettiğim çok daha yüksek oluşuydu. Captur, crossover kimliğinin SUV kısmına daha yakın bir otomobil. Diğer rakipleri Juke ve 2008'den de yüksek oluşu bu savı detekliyor. 

Ayrıca, Cactus tamamen konfora odaklanmış hissi verirken Captur her alanda eşit derecede başarılı olmak ister gibi. Yumuşak direksiyon günlük kullanım için idealken serte kaçan süspansiyonlar yüksek yapının virajlardaki dezavantajını törpülüyor. SUV benzeri yüksek sürüş pozisyonu ve ferah görüş açıları ise, günlük hayatta yorulmayacağınız bir sürüş vaat ediyor.

Captur'un iç mekanı son derece sade ve aynı zamanda şık. Günlük kullanım için daha başka neye gerek olabilir ki?
Captur'un iç mekanı küçük kardeşi Clio'dan izler taşıyor. Ön konsolda kullanılan plastik malzemeler, kontroller ve tasarım oldukça benzer. Yani, göze hoş gelen tasarıma sahip kabin aynı zamanda kullanışlı. Kullanılan plastik kalitesi ise çok başarılı sayılamaz. 3 hafta boyunca test ettiğim rakipleriyle karşılaştırdığımda, Captur'un iç mekan kalite hissinin Cactus ve 2008'in gerisinde, Juke ile ise benzer olduğunu söyleyebilirim.
Lastikli koltuk arkası cepleri ile çekmece tarzında torpido. Captur'un farklı detaylarından sadece ikisi. Bu arada, yolcu koltuğu doluyken torpido biraz zor açılıyor. 
Captur'un iç mekanında günlük kullanımda kolaylık yaratmaya yönelik rakiplerinde olmayan birtakım detaylar mevcut. Çekmece tarzındaki torpido gözü, çıkarılabilir (fermuarlı) koltuk kumaşları, lastikli yapıya sahip koltuk arkası cepleri ile ileri-geri hareket ettirilebilen arka sıra koltuklar bu farklılıklardan..
Motor kapağında yer alan stickerlar Captur'un enerjisine enerji katmış.
Kullanışlılığa bir etkisi yok, ancak iç ve dış kişiselleştirme seçenekleri de (ki benim en çok hoşuma giden) Captur'un rakiplerinde olmayan detaylardan. Tavanı gövde renginden farklı renkle alabilmenin (opsiyon-500 TL) dışında stickerlar (opsiyon-1100TL) da Captur'a maceracı ve neşeli bir hava katıyor.
Baş ve diz mesafesi oldukça başarılı. (Boyum 1.78cm, sürücü koltuğu benim ölçülerime göre ayarlı.)
Arka sıra koltuk demişken, burada yaşam alanı sınıf standartlarında. Ne Juke gibi aşırı dar, ne de 2008 gibi çok aydınlık. Yine tam kararında anlayacağınız. Bagaj hacmi ise, 377 litre. Sınıf rekoru Captur'da. 
377 litre gibi sınıf standartlarının üzerinde olan bagajın iki parçalı yapısı kullanışlılığı artırıyor.
Yedek Lastik Ne Durumda?

Hatırlasanız, geçtiğimiz aylarda küçük bir kaza atlatmıştım. Kaza sonrası olayları anlattığım bu yazıda ise, artık test otomobillerindeki stepnenin (yedek lastik) boyutuna da değineceğimi söylemiştim.

Renault Captur'un stepnesi yerden tasarruf etmek adına normal lastiklerden küçük boyutlu. 350 TL ödeyerek, gerçek boyutlu yedek lastik edinmeniz de mümkün. 

***


Son Sözler


Captur, yakıt tüketimi bakımından bugüne kadar kullandığım en başarılı dizel-otomatikler arasında birinciliği aldı. Ayrıca, günlük kullanıma uygun yapısıyla beğenimi kazandı. Test otomobilinin fiyatı üzerindeki kişiselleştirme ve R-Link opsiyonlarıyla birlikte 75bin TL sınırını (opsiyonsuz 70bin TL) biraz aşıyor. Bu sınıfta dizel-otomatik arayanların bakabileceği diğer otomobiller 2008 ve C4 Cactus'ün fiyatları da en üst donanım seviyesinde 70bin TL sınırına dayanıyor. Yani, asıl belirleyici olan diğer kişisel terciler oluyor.


Günlük hayatta yormayan kullanımı, geniş iç mekanı, SUV'lere yaklaşan yüksek yapısı ve konfor-yol tutuş dengesi kararında ayarlanmış sürüşü ile Captur, genel anlamda başarılı bir otomobil. 2014 satış rakamlarına bakıldığında %30 pazar payı ile Türkiye'de en çok satılan b-crossover olması ise, onun bu başarısını destekler cinsten. En doğru kararı vermek için aşağıdaki fotoğraflara tıklayarak Captur'un rakiplerini de incelemeyi unutmayın. 


Captur'un detaylı fiyat ve donanım tablosu için buradaki broşüre göz atabilirsiniz.



--İlginizi Çekebilecek Diğer Yazılar--
Citroën C4 Cactus 1.2 e-VTi ETG5 S&S Shine detaylı test yazısı için buraya tıklayın.
Nissan Juke 1.6 CVT Special Edition detaylı test yazısı için buraya tıklayın.
Asfalt dışına çıkmaya hevesli Peugeot 2008 Active 1.6 e-HDi S&S ile Tekirdağ Bağ Rotası'ndaki bir bağ evine, Chateau Nuzun'a, keyifli bir yolculuk gerçekleştirdik. Yolculuk notlarına ulaşmak için buraya tıklayın.
Peugeot 3008 1.6 e-HDi ETG6 Feline ile Tekirdağ Bağ Rotası'ndaki Barbare Wines'a keyifli bir yolculuk gerçekleştirdik. Yolculuk notları için buraya tıklayın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Düşüncelerinizi yorumlarda paylaşın..