7 Mart 2015 Cumartesi

Peugeot 2008 ile Trakya Bağ Rotası'nda İkinci Durak: Chateau Nuzun.

Peugeot 2008 ile Trakya Bağ Rotası'nda İkinci Durak: Chateau Nuzun
Geçtiğimiz hafta Peugeot'nun B-Crossover sınıfındaki oyuncusu 2008 ile birlikteydik. İstanbul ve çevresinde kış soğuğu yerini ilkbahar ılıklığına bırakmıştı. Peugeot 2008'in büyük kardeşi Peugeot 3008 ile daha önce (Eylül 2014) Trakya Bağ Rotası'ndan bir butik üreticiye yaptığımız yolculuğun tadı ve keyfi hala damağımızdaydı. Ayrıca, Peugeot 2008 de abisi 3008 gibi yerden yüksekçe yapısı ve zorlu zemin şartlarında maksimum çekiş sağlayan Grip Control donanımıyla asfalt dışına göz kırpıyordu. Tüm bu şartlar altında daha fazla dayanamadık ve düştük yollara... Trakya Bağ Rotası mensuplarından Chateau Nuzun'u ziyaret ettik. 
Necdet Bey ile birlikte.
Chateau Nuzun'un kurucusu Necdet Bey bizi büyük bir sıcaklıkla karşıladı. Tesisin kuruluş hikayesinden ve kendi ilginç öyküsünden bahsetti. 140 dönümlük büyükçe arazinin fotoğraf çekmeye en uygun noktalarına götürdü. Daha sonra üretimden sorumlu Müge Hanım ile birlikte imalathane ve mahzen kısımlarını gezip bağdan çıkan üzümler hakkında bilgiler aldık. Chateau Nuzun'dan ilginç bilgiler şu şekilde..

Necdet Bey aslında elektrik-elektronik mühendisiymiş. Uzun bir süre Amerika'da yaşadıktan sonra kurduğu start-up'larını Amerikan ağ teknolojisi devi Cisco'ya satıp Türkiye'ye dönmüş ve eşi Nazan Hanım'la birlikte bağ evini kurma hayallerini gerçekleştirmişler. (Vayy be dediğinizi duyar gibiyim..) Arazi seçimlerini Tekirdağ bölgesinden yana kullanıp üzüm fidanlarını Fransa'dan getirtmişler. Fidanlar 2005'te toprakla buluştuktan sonra, ilk şarap 2008 hasatından elde edilmiş. Uzun çifti, gereksiz müdahelelerden kaçınarak üzümün kendi potansiyelinin öne çıktığı minimalist bir üretim anlayışını benimsiyorlar ve bu doğrultuda başarılı ve ödüllü şaraplar üretmeye devam ediyorlar.

Chateau Nuzun'da sadece kırmızı ve rose şarap üretiliyor. Merlot, Syrah, Cabernet Sauvignon ve Zindafel Chateau Nuzun bağlarında yetişen üzüm çeşitlerinden sadece birkaçı...
Bağın isminden de anlaşılacağı üzere, Chateau Nuzun'da "şato tarzı"nda üretim yapılıyor. Yani, sadece kendi bağlarından çıkan üzümler kullanılıyor ve bağ ile üretim tesisinin arasındaki uzaklık da yaklaşık 20-25 adım kadar yakınlıkta. Bu yerleşim düzenine sahip, yani imalathane ile bağın iç içe olduğu tesislerde şato tarzında üretim yapıyor deniliyor. Şato tarzı üretim sayesinde, amaçlanan minimalist üretim daha kolay gerçekleştirilebiliyor.

Gelelim sebeb-i ziyaretimize. Peugeot 2008'e.

İstanbul sınırlarının hafif dışında kalan (Anadolu Yakası/Ataşehir'den git-gel yaklaşık 360 km.) Chateau Nuzun'a yaptığımız yolculuk boyunca Peugeot 2008'in tabiri caizse "mıncıklamadık" yerini bırakmadık. :) Test aracının kalbinde 1750d/dak'da 230 Nm tork ile 4000 d/dak'da 92 beygir güç üreten ve manuel şanzımanla kombinlenen 1.6 e-HDi dizel ünite görev yapıyordu. Motorun, otoyol hızlarında performans beklentilerimi karşıladığını rahatlıkla söyleyebilirim. 100-110 km/h'ın üzerindeki elim 6. vitese gitse de manuel şanzıman ne yazık ki 5 ileri oranlı. Bu da bu hızlarda bir miktar motor gürültüsü anlamına geliyor. Yol gürültüsünün fazla olmaması ile koltukların konforlu yapısı ise, uzun yolculukların işkence olmaktan çıkacağının bir habercisi. Uzun yolun yanı sıra 2008'in asıl uzmanlık alanı şehir içi sürüşlerinde ise, düşük devirlerden itibaren maksimum tork sunan başarılı dizel motor sayesinde şehir içinde aradığım atak karakteri bulabildim. Kompakt boyutları, görece yüksek yapısı ve içeride otururken neredeyse dirsek hizanızdan (biraz abarttım!) başlayan alçak cam çizgisi sayesinde oldukça ferah bir ile başarılı bir görüş sizi bekliyor. Şehir içi manevraların kolaylığından bahsetmeme gerek yok sanırım..
Arkada kalan kahverengi alan Chateau Nuzun bağları. Kıştan daha yeni çıktığımız için haliyle üzümlerin yaprakları henüz çıkmamış. Bu arada, PSA(Peugeot-Citroen) grubunun başarılı sayılamayacak ETG5/ETG6 otomatik şanzımanlarından sonra manuel vitesli Peugeot kullanmayı özlemişim!

Yolculuğumuzun büyük kısmı asfaltta geçmesine rağmen Chateau Nuzun'a ulaşmak için hafif arazi koşullarını da tattık. Bu kısımda çamur da bizimle birlikteydi. Grip Control'ü çamur moduna getirip hafif yokuşlu arazide yoluma devam ettim. Otomobilin ESP sistemiyle entegre çalışan Grip Control, sınırlı kaymalı kilitli diferansiyel (limited-slip diff) etkisi yaratarak ön tekerleklerin zorlu koşullarda bile zeminle bağının kopmaması için uğraş verdi. (Otomatik şanzımanlı 3008'e nazaran manuel 2008'de Grip Control'ün tepkilerini daha net hissedebildim.) Biz de hafif arazi sınavını başarıyla atlattık. Bu parkurdaki tek sıkıntı, 2008'in zemininin zaman zaman toprakla çok yakın temasa girmesi oldu. Bu durum kabinde kısa süreli sessizlik ve gerginliğe sebep olsa da faturaya kendi fazla kilolarımızı ortak ettik :)
Grip Control'ün çevirmeli büyükçe düğmesi vites kolu ile uçak levyesini andıran el freninin arasında yer alıyor.
Çevirmeli düğmenin yanı sıra, multimedya ekranından da hangi çekiş modunda olduğunuzu takip edebiliyorsunuz. 
Gelelim yolculuğumuzun duygusal tarafına.. Chateau Nuzun'a yaptığımız yolculuğumuzda 4.6 litre/100km'lik ortalama yakıt tüketimine ulaştık. Otomobilin 5 koltuğunun da dolu olduğunu hatırlatayım. Yani kaba bir hesapla kişi başı tek yön gidiş masrafımız 6 TL çıktı. İstanbul-Tekirdağ otobüs biletlerinin tek yön tek kişi için ortalama 25 TL olduğunu düşünürsek, Peugeot'nun dizeli yine harikulade bir iş çıkarmış oldu! Birlikteliğimizin 5. gününde 2008'i teslim ederken dijital ekrandan okuduğum 5.9 litre/100 km'lik (Start&Stop'un da desteğiyle.) karma tüketim değeri ise, yüzümü sadece daha fazla güldürdü.

İçeride sade ve şık kokpit ile ferah bir yaşam alanı sizi bekliyor.

2008'in dış tasarımda 208'den yadigar ayrıntılar mevut, ama asıl iç mekanına geçtiğinizde bu bağı daha net görüyorsunuz. Ön konsol tasarımı ile küçük direksiyon simidi&direksiyon arkasındaki gösterge kombinasyonu, bunun en büyük kanıtı. Kabinin geneline sert plastik hakim olsa da yumuşak dokunuşlu plastiklerin varlığı mutluluk veriyor. Ayrıca, parlak plastik malzemeler de kabinin kalite algısını artırıyor.
 Ön konsolun multimedya ekranı ile klima kontrollerinden ibaret sade ve yalın tasarımı beğenimi kazandı. Multimedya sisteminin arayüzü bugüne kadar kullandığım en başarılı örneklerden biri. Ekranın dokunmatik hassasiyeti de başarılı. Tek eksik, Active donanım seviyesinde navigasyon sunulmaması.(Navigasyon, sadece en üst donanım Allure'da opsiyonel olarak sunuluyor.)
Kabinde kullanılan malzemelerin kalitesi fena değil. Hatta, en büyük rakiplerinden Juke ile kıyaslandığında oldukça başarılı.
GenişYan camlarınÖn camın bir miktar aşağıda kaldığını fark ettim. Peugeot tasarımıcıları da bu durumdan haberdar olacaklar ki ön camın sürücü ve yolcunun önünde kalan kısımlarını biraz daha yüksek tasarlamışlar. Bu durum normal sürüşde sorun çıkarmasa da trafik ışığını kontrol ederken direksiyonla öpüşmenize vesile oluyor...
2008'in iç mekan genişliği bir üst segmentteki otomobillerle yarışır düzeyde. Diz mesafesi şahane. Baş mesafesini ölçmek içinse 4 parmağım yetersiz kaldı :)
Peugeot 2008'in arka koltukları, geçtiğimiz hafta test ettiğim Nissan Juke'a göre 10-0 önde! Baş ve diz mesafesinin fiziki olarak yeterli olmasının yanı sıra, alt çizgisi yüksek olmayan camlar sayesinde ferahlık hissi de üst seviyede. Arka koltuk zeminindeki tünel bir hayli yüksek. Yine de yolculuğumuz sonunda arkadaki üç yolcunun da yüzleri gülüyordu. :)

Arka koltuk sırtlıkları katlanırken koltuk minderleri bir miktar öne hareket ediyor. Bu sayede tamamen düz ve çıkıntısız bir yükleme alanına ulaşılıyor. Bir başka deyişle, bagaj hacmi 350 litreden 1172 litreye çıkıyor.

Yedek Lastik Ne Durumda?

Hatırlasanız, geçtiğimiz aylarda küçük bir kaza atlatmıştım. Kaza sonrası olayları anlattığım bu yazıda ise, artık test otomobillerindeki stepnenin (yedek lastik) boyutuna da değineceğimi söylemiştim.

Peugeot 2008'in stepnesi yerden tasarruf etmek adına normal lastiklerden küçük boyutlu.
Peugeot 2008 1.6 e-HDi Active
Doğayla İç İçe Olmayı Sevenlere. Peugeot 2008.

Geçen hafta Nissan Juke'u nasıl "tam bir genç" otomobili diye tanımladıysam, Peugeot 2008'i de yukarıdaki başlıktaki gibi tanımlıyorum. Juke'la kıyasladığımda fiyat/fayda oranının daha yüksek olduğunu ve kullanışlılık anlamında olmasa da plastik kalitesi ve tasarım anlamında iç mekanının daha başarılı olduğunu görüyorum. Ayrıca, 2008'in iç mekanındaki ferahlık hissi çok daha yüksek. Juke'un enerjik imajının yerine 2008'de hafta sonu kendini doğaya atan şehirli imajı var...
Hafta içi asfaltta, hafta sonu toprakta. Peugeot 2008. 
Son bir öneri, 2008'i benim test ettiğim 1.6 dizel-manuel kombinasyonuyla (Active donanım seviyesi-61.375 TL) tecih etmeniz yönünde. 2008'i 1.6 dizel-otomatik kombinasyonu (Active donanım seviyesi-64.375 TL) ile de satın alabilirsiniz, ancak sarsıntılı vites geçişleriyle hatırladığım ETG serisi otomatik şanzıman bana hiç çekici gelmiyor. Ayrıca, dizel-otomatikte Grip Control sunulmuyor. Otomatik alma zorunluluğunuz yoksa, 2008'i dizel-manuel şanzımanla alın derim.

Peugeot 2008'in tüm donanım seçenekleri için buradaki, detaylı fiyat listesi için şuradaki dökümanlara göz atabilirsiniz.


***


Bu arada, Chateau Nuzun'un şarapları hakkında daha detaylı bilgi almak isterseniz Elif Ersin Sarıgül'ün blogundaki tadım notlarını okuyabilirsiniz. Bir diğer seçenek ise, 0(530) 871 4250 no'lu telefondan direk
 Cheatau Nuzun'u arayarak bağ gezisi için rezervasyon yaptırmak. Akselerasyon'un selamını söylemeyi unutmayın lütfen ;)

Sıcak misafirperverlikleri için Chateau Nuzun'dan Necdet Bey ve Müge Hanım'a, fotoğraflar için Hikmet Cemal'e teşekkürler.


--İlginizi Çekebilecek Diğer Yazılar--


Peugeot 3008 1.6 e-HDi ETG6 Feline ile Trakya Bağ Rotası'ndaki Barbare Wines'a keyifli bir yolculuk gerçekleştirdik. Yolculuk notları için buraya tıklayın. 
Peugeot 508 1.6 e-HDi S&S ETG6 Allure'un detaylı test yazısı ve lezzettli İstanbul-Bursa yoluluğumuzdan notları okumak için buraya tıklayın.
Nissan Juke 1.6 CVT Special Edition detaylı test yazısı için buraya tıklayın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Düşüncelerinizi yorumlarda paylaşın..