Hyundai i20. İçimizden bir"i".

Hyundai i20 1.2 Manuel Elite

İtiraf ediyorum, Türkiye'de üretilen otomobilleri diğer otomobillere göre daha yüksek merakla test ediyorum. Sebebini ben de bilmiyorum. Belki kendi otomobil markamız olmadığı içindir. Belki de Türkiye'de üretilmiş olduğu için onlara kendimi daha yakın hissettiğimden dolayıdır...

i20 de Türkiye'de üretilen o "daha bir merakla" test ettiğim modellerden birisi. Ve bir istisna değil. Bir şekilde kendini sevdiriyor ve sıcak hissettiriyor. Kazıkçı turist mekanı yerine mahalledeki tonton bakkal sıcaklığı var...

Keskin bakışlı stop grubu, otomobikin dinamik çizgisini tamamlıyor. Gövde renginden farklı arka park sensörleri sonradan takılmış gibi duruyor.

Bu sefer çok duygusal girdim sanırım. :) O yüzden şimdi direk teknik konulara girişiyorum.

Benim test ettiğim i20, 6000d/dak'da 84 beygir güç ile 4000d/dak'da 121 Nm tork üreten 1.2 litre benzinli atmosferik motora sahip. Bu motor sadece 5 ileri manuel ile alınabiliyor. Test otomobilinde de 5 ileri manuel şanzıman görev yapıyor.

1.2 litrelik küçük motor ile ilgili yüksek beklenti içinde olmamak lazım. Motor gücü bazı durumlarda yetersiz kalabiliyor.

i20, 1055 kg'lık ağırlığıyla şişman kabul edilemez ancak motorun güçsüz olması sürüşün de aynı ölçüde sakin geçmesine sebep oluyor. 13.1 saniyelik fabrika verisi 0-100km/h değeri, sürüşün ne kadar sakin olduğunun en somut örneği. Gerçek hayatta da özellikle ani sollamalardan kaçınmanız gerekiyor. Zira, gaz pedalını tabana yapıştırsanız bile otomobilin sollamaya meyilli olmadığını belirteyim.

Peki, bu motorun güzel bir yanı yok mu? Var tabii, olmaz mı. Yakıtı resmen kokluyor. :) Gaz pedalına sert davrandığınızda bile yakıt tüketiminin yükselmemesi yüzleri güldürüyor. (Şehir içi dur kalklarda stop/start'ın desteğini de unutmayalım.)250km'yi aşkın İstanbul şehir içi kullanımım sonrası, ortalama tüketimim 6.0 litre/100km seviyesinde dolaştı. Bu değer, gerçekten başarılı.

Göstergede 5.6 litre/100km yazıyor. Evet, bu bir benzinli otomobil. :)

i20, B sınıfı hatchback otomobiller arasında en ferah iç mekana sahip olanlardan bir tanesi. Ön konsolun heybetli yapısı, bir üst segment otomobil kullandığınızı düşündürüyor. Kabinde ses çıkaran ve birbirine tam oturmamış malzeme bulmak zor. İşçilik üst seviyede. Koltuklar da genişlik ve konfor anlamında B segmenti bir otomobilden beklenenin fazlasını sunuyor.

Renkli kısımda orta yumuşaklıkta bir malzemeye yer verilmiş. Alt yarıdaki siyah kısımda ise sert plastikle birliktesiniz. Kabinin her noktasında işçilik üst seviyede.

Sürücü adına kabinde ergonomik anlamda herhangi bir sorun yok. Tüm kumandalar kolunuzun tek hamlede erişebileceği uzaklıkta. Klima kumandalarının kullanımı basit. Beyaz ışıklandırmaya sahip göstergeler okunaklı. Kullanım ile ilgili tek sıkıntı, multimedya sisteminin ekranı.

Çift renkli kabin göze güzel görünüyor.

Bu ekran öyle bir açıyla yerleştirilmiş ki ekran en parlak konumdayken bile gündüz kesinlikle okunamıyor. Açısının yanı sıra ekranın üstündeki plastik malzeme de ekranın parlamasına yardımcı oluyor. Sistemin arayüzü de başarılı değil. Sonuç, orada bir köy var uzakta... Şehir içinde işinizi oldukça kolaylaştıracak navigasyonun orada olduğunu bilmenize rağmen eliniz ekrana gitmiyor. Kullanmıyorsunuz. :(

Fotoğraf çekerken bile parlamış, namuzsuz. :)

Kabinde yeterli sayıda saklama gözü mevcut. Arka koltuklar da üzere rakiplerini göz önüne aldığınızda derece yeterli. Burada iki yetişkin çok rahat, üç yetişkin ise yolculuğun çok uzun olmaması kaydıyla rahat bir seyahat gerçekleştirebilir.

Bardaklıklar, termosunuzu dahi nazlanmadan ağırlıyor. Torpido gözü, en üst donanımda soğutma özelliğine de sahip oluyor.

Tamam, 5 yetişkini i20'ye sığdırdık. Peki, onların bagajı ne olacak? i20'nin bagaj hacmi 301 litre ile sınıf ortalamalarında. Şekil olarak da kullanışlı. Yükleme ağzı, yüksek değil. 5 kişinin bagajını kaldırmasa bile 4 kişilik bir grubun kısa seyahat yükünü sorunsuzca sahiplenebilir.

Bagaj hacmi sınıf ortalamalarında.

Yedek Lastik Ne Durumda?

Hatırlarsanız, geçtiğimiz aylarda küçük bir kaza atlatmıştım. Kaza sonrası olayları anlattığım bu yazıda ise, artık test otomobillerindeki stepnenin (yedek lastik) boyutuna da değineceğimi söylemiştim.

Hyundai i20'nin stepnesi yerden tasarruf etmek adına normal lastiklerden küçük boyutlu.

Giriş donanımı Jump'ta 15, Style ve Elite'de ise 16 inç lastikler kullanılıyor. Stepnenin boyutu ise, her donanımda 15 inç.

Fiyat/Fayda Oranı Tavan Yapıyor!

Test otomobilim en üst donanım seviyesine (Jump, Style, Elite) sahipti. Ayrıca, i20'nin iki opsiyonundan birisi olan sunroof da alınmıştı. (Diğeri; dijital klima, yağmur sensörü, geri görüş kamerası ve otomatik kararan iç dikiz aynasını kapsayan Smart opsiyon paketi-2000TL) Bu şekilde aracın fiyatı 47.900 TL + 2.750 TL = 50.650 TL'ye oluyor. Peki, 50bin TL'ye elimizde nelerimiz var?

Fotoğraflardan da görebileceğiniz üzere bugün bir B sınıfı otomobilden, hatta belki de C sınıfından bekleyebileceğiniz çoğu konfor donanımları i20 Elite'de mevcut. Donanım anlamında illa bir eksik bulmak isteyenler, artık B sınıfı otomobillerde de yavaş yavaş görmeye başladığımız aktif güvenlik donanımlarını gösterebilir. Şerit takip asistanı, otomatik fren destek sistemi, kör nokta uyarısı gibi aktif güvenlik donanımları i20'de maalesef mevcut değil.

Bir paket olarak bakıldığında (fiyatı da göz önünde bulundurarak) i20 için sınıfınfaki satın alınması en mantıklı model sıfatını kullanabilirim.

Sonuç

i20'yi tepeden tırnağa incelediğinizde başarılı bir paket olduğunu belli ediyor. Motorun düşük hacimli olduğu gerçeğini unutmadıkça ve otomobilden yüksek performans beklemediğiniz sürece mutlu olmamanız için bir sebep yok. Düşük seviyedeki yakıt tüketimi, motorun olumsuz yönlerini zaten silecektir.

Donanım olarak tatmin edici olan i20, donanım seviyesine göre rakiplerinden 2-10bin TL daha uygun fiyata satılıyor. Bu da satın alma sırasında i20'nin hanesine önemli bir puan yazıldığı anlamına geliyor.

--İlginizi Çekebilecek Diğer Yazılar--